Sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, dik büyüme yeteneği sınırlı olan ve gelişimlerini sürdürebilmek için destek arayan türlerdir. Bu bitkiler, çevrelerindeki yüzeylere veya yapılara tutunarak, büyüme alanlarını genişletebilir ve ışığa erişimlerini kolaylaştırır.
Bazı türleri süs bitkisi olarak da kullanılan sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, tırmanma yöntemlerine göre dört ana gruba ayrılır: Sarmaşık gövdeli bitkiler, Sülükleriyle tırmanan bitkiler, Yapraklarıyla tırmanan bitkiler, Kanca ve Hava kökleriyle tırmanan bitkiler.
Bu farklı tırmanma yöntemleri, bitkilerin çeşitli ekolojik ortamlarda gelişmesine ve farklı yüzeylere uyum sağlamasına olanak tanır. Destek bulduklarında hızla büyüyerek geniş alanları kaplayabilirler ve hem doğal hem de yapay peyzajlarda önemli işlevler üstlenebilirler.

Sarmaşık Gövdeli Bitkiler
Tırmanmak için gövdelerini dairesel hareketlerle kıvırıp, bir desteğe dolanarak büyüyen bitkilerdir. Genç sürgünler büyürken, destek aramak için havada dairesel hareketler yapar ve uygun yüzeye temas ettiğinde, sarmal hareket başlar. Gövdenin alt kısmı desteğe tutunurken, üst kısımlar dönmeye ve sarılmaya devam eder. Bitki, zamanla tamamen desteğe sarılarak yukarı doğru büyümesini sürdürür. Destek bulamayan bitkiler ise yere düşer ve gelişimi duraklar.

4. Seviye’de, politik sınırlara sahip büyük ülkelerin eyaletleri ve bölgeleri, büyük adalar ve ada grupları yer alır. Şemanın düzenlenişine göre, örneğin Malezya’nın Sabah eyaleti şöyle tarifi edilir: Tropik Asya [Seviye 1], Malezya [Seviye 2], Borneo (BOR) [Seviye 3], Sabah (BOR-SB) [Seviye 4]. WCVP kayıtları, 3. Seviye’yi esas alır.
WCVP, bitkilerle ilgili botanik bilgilerin yanı sıra, yayılış ve koruma statüsü gibi bilgileri de içerir. Bir türün adı sinonimse veritabanında; homotipik (sadece ismi değişmiş) ya da heterotipik (ikiden fazla bilim insanı, birbirinden habersiz aynı bitkiyi farklı şekillerde isimlendirmiş) olduğu da belirtilir. Örneğin, benzer olduğu düşünülen iki tür birleştirilmişse isimlerden biri esas alınır; diğeri heterotipik sinonim kabul edilir. Bu durum, türün koruma statüsü açısından önemlidir. Arazide kullanılması amacıyla Botanik Bahçesi "rWCVP" akronimli, sipariş edilebilen bir yazılım paketi hazırlamıştır. WCVP kataloğunun benzer örnekleri de vardır.
1990’ların başında Dr. Michael Hassler tarafından hazırlanan "Dünya Bitkileri" (World Plants) adlı veritabanı; 2019’dan beri çevrimiçi kullanıma açıktır ve özellikle eğreltiotu türlerinin sınıflandırılmasında kullanılır. Bu veritabanı, dünyadaki türler konusunda en yetkin liste olan "Hayat Kataloğu" (Catalogue of Life) listesinin parçasıdır.

Sarmaşık gövdeli bitkilerin tırmanması; saat yönünde (sağa doğru) ya da saat yönünün tersine (sola doğru) olabilir. Bitkinin destek etrafında bükülme süreci, zamanla gövde dokularının kalınlaşmasına neden olarak dayanıklılığının artmasını sağlar. Bu gelişim, rüzgâr, fırtına gibi çevresel etkilere karşı direnci artırır.
Çevresel faktörler, sarmaşık gövdeli bitkilerin büyümesini doğrudan etkiler. Sıcak hava koşulları, bitkinin büyüme hızını artırırken, soğuk hava koşullarında bitkinin gelişimi yavaşlar. Bu davranış, bitkilerin çevresel koşullara uyum göstererek, ışığa erişimini kolaylaştıran ve daha hızlı büyümesini sağlayan önemli bir evrimsel avantajdır.
Bu bitkiler, ince dallardan kalın ağaç gövdelerine, çitlerden pergolalara kadar birçok farklı yapıyı sararak büyüyebilir. Destek yüzeyinin kalınlığı, tutunma yeteneğini belirleyen önemli faktördür. İnce desteklere daha kolay sarılabilen bitkiler, kalın yüzeylere tutunmakta zorlanabilir. Sağlam destek yapılarında, en iyi gelişimi gösterirler. Bu nedenle bitkinin türüne ve tırmanma özelliğine uygun yüzeyler seçilmelidir.
Sarmaşık gövdeli türler, peyzaj tasarımında görsellik ve çevresel denge açısından önemli rol oynar; sürdürülebilir tasarım uygulamalarında tercih edilirler. Bitki seçimi, bahçenin ışık, nem gibi iklim koşullarına göre yapılmalıdır.
Güneşli alanlar için; acemborusu (Campsis radicans [L.] Seem.), çarkıfelek (Passiflora sp.), morsalkım (Wisteria sp.) gibi türler önerilir. Yarı gölge alanlarda; akasma (Clematis vitalba L.), hanımeli (Lonicera caprifolium L.) gibi türler daha iyi gelişim gösterir.

Sülükleriyle Tırmanan Bitkiler
Büyüme sürecinde, "sülük" adı verilen; ince, esnek, sarmal uzantıları sayesinde desteklere tutunarak tırmanan türlerdir. Bitkinin gövdesinden, yapraklarından veya çiçek saplarından kıvrılarak çıkan sülükler, destek yüzeylerine sarılarak bitkinin dikine büyümesini sağlar. Zayıf gövdeli bitkiler için, ışık-alan rekabetinde büyük avantaj sağlayan bu özellik, bitkinin hızla yükselerek yaşamını sürdürebilmesine yardımcı olur.
Sülükler, temas ettikleri yüzeye tepki veren hücre yapıları sayesinde sarmal kıvrımlar oluşturur. Bu süreçte oksin ve etilen hormonları önemli rol oynar. Örneğin bezelye sülükleri, temas sonrası birkaç dakika içinde tepki verir ve bir iki saat içinde tamamen sarılır. Bu işleyiş bitkinin, rüzgâr veya fiziki streslere dayanıklılığını artırır ve destek yüzeyinden kopmasını engeller.
Sülükler, bitkinin farklı organlarında oluşabilir.

Yaprak sülükleri: Yaprakçıkların uç kısımlarının dönüşmesiyle oluşur.
Ormanasması (Clematis montana Buch.-Ham. ex DC.).
Gövde sülükleri: Yan sürgünlerden gelişir.
Üzüm sarmaşığı (Cissus alata Jacq.).
Çiçek sapı sülükleri: Çiçek saplarının değişimiyle oluşur.
Çarkıfelek (Passiflora sp.).

Bitkinin odunsu gövde geliştirmek yerine, hafif ve esnek uzantılarıyla enerji tasarrufu sağlaması, sülüklerin sunduğu önemli bir avantajdır. Böylece, bitki hızla yükselebilir ve fotosentez için daha fazla ışık alabilir.
Ekolojik olarak, sülükler bitkinin yoğun bitki örtüsü veya orman altı gibi, ışığın sınırlı olduğu ortamlarda yükselmesini sağlar. Çiçeklerin yüksekte konumlanması, polinatörlerin bitkiye daha kolay ulaşmasını destekleyerek üreme başarısını artırır.
Sülüklerin tırmanıcı pratikteki kavrama yöntemi, robotik mühendislikte de ilham kaynağı olmuş; biyomimetik çalışmalar kapsamında, tırmanan robotlar veya robotik kolların tasarımında yararlanılmıştır.
Yapraklarıyla Tırmanan Bitkiler
Yapraklarının yüzeyini kullanarak veya sapını desteğe sararak tırmanan bitkilerdir. Yapraklar, destek bulmak ve tutunup yukarı doğru büyümek için, esnek şekilde desteğe dolanarak tırmanır. Genç yaprakların sapları, temas ettiği yüzeye mekanik tepki vererek bükülür ve desteği kavrayarak bitkinin yükselmesini sağlar. Bazı türlerde, çiçek sapları da aynı işlevi görür ve bitkinin desteğe tutunmasını kolaylaştırır. Ancak bu bitkilerin ana gövdesi hareketsizdir; yani gövde sarmal hareket yapmaz, yalnızca yapraklar saplarıyla aktif olarak desteğe bağlanır.
Bu bitkilerin dikkat çekici özelliklerinden biri, yaprak sapının mekanik uyaranlara duyarlı olmasıdır. Desteğe temas ettiği anda uyarılan yaprak sapı, kısa sürede bükülerek sıkıca desteğe tutunur. Hafif-narin-esnek yapıları sayesinde; ince dallar, ipler, çitler, tel örgüler gibi desteklere kolayca tutunup kavrayabilirler. Ayrıca, çevresel faktörlere de oldukça duyarlıdırlar; ışık, sıcaklık, mekanik temas, tırmanma hızlarını doğrudan etkiler.
Yapraklarıyla tırmanan bitkiler, peyzaj tasarımında hem dekoratif hem de işlevsel rol oynar. Estetik görünümleri ve hızlı büyümeleri sayesinde bahçelerde, parklarda, yeşil alanlarda sıklıkla tercih edilirler. Uygun desteklerle yönlendirildiğinde, doğal ve sürdürülebilir yeşil alanlar oluştururlar.
Bu gruptan, peyzajda yaygın kullanılan türlere birkaç örnek:
Alev zambağı (Gloriosa superba L.): Yaprak uçlarındaki kıvrımlarla tırmanır. Egzotik görünüme sahiptir.
Gıcırdikeni (Smilax aspera L.): Yaprak saplarını kullanarak tırmanır. Ormanlık alanlarda doğal olarak yetişir.
Latin çiçeği (Tropaeolum majus L.): Tırmanmak için yapraklarını kullanır. Sarı-turuncu-kırmızı çiçekleriyle dikkat çeker.

Kökleri ve Kancalarıyla Tırmanan Bitkiler
Küçük hava kökleri, yapışkan kökçükler veya kanca benzeri unsurlarıyla yüzeylere tutunarak tırmanırlar. Diğer tırmanıcı bitkilerden farklı olarak, doğrudan duvarlara, kayalara, ağaç gövdelerine ve diğer sert yüzeylere sıkıca yapışarak büyürler. Bu bitkilerin büyüme süreci, mekanik temas, yüzey yapısı ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Kökleri veya kancalarıyla tırmanan bitkilerin en belirgin özelliği, destek yüzeylerine güçlü şekilde bağlanabilen özel tutunma organlarına sahip olmalarıdır. Bazı türler, hava kökleri sayesinde yüzeylere yapışırken; bazıları küçük kancalar veya dikenlerle destek noktalarına tutunur. Bu bitkiler yüzeylere tutunabilmek için üç ana unsurdan yararlanır:
Hava kökleriyle tırmanan türler
Küçük hava kökleri geliştirerek yüzeylere tutunurlar. Hava kökleri yüzeye temas ettiğinde, mekanik destek için özelleşmiş unsurlar oluşturur ve yapışkan-emici maddeler salgılayarak, yüzeye güçlü şekilde bağlanır. Bu süreç, bitkinin pürüzsüz ve dik yüzeylere bile sıkıca tutunmasını sağlayarak düzenli büyümesine yardımcı olur.
Tırmanıcı incir (Ficus pumila Thunb.)
Duvar sarmaşığı (Hedera helix L.)
Yapışkan diskleriyle tırmanan türler
Yapışkan diskler, bitkinin sürgünlerinden veya yaprak saplarından gelişen özel tutunma organlarıdır. Bitki yüzeye temas ettiğinde, bu diskler genişleyip salgı üreterek yüzeye sıkıca yapışır ve zamanla güçlü destek sağlar. Özellikle pürüzsüz yüzeylere tutunmada oldukça başarılıdırlar ve bu sayede dikey yüzeylerde veya duvarlarda etkili şekilde gelişebilirler.
"Parthenocissus quinquefolia [L.] Planch."
"Parthenocissus tricuspidata [Siebold & Zucc.] Planch."
Kancalarıyla tırmanan türler
Kanca benzeri unsurlar, bitkinin sürgünlerinde veya yapraklarında gelişen özel tutunma organlarıdır. Bu dikenler veya sert unsurlar, yakındaki dallara, tellere, çitlere takılarak, bitkinin destek arayışını kolaylaştırır. Böylece, daha yüksek yüzeylere ulaşan bitkinin, yukarı doğru tırmanması ve düzenli büyümesi sağlanır.
Tırmanıcı gül (Rosa sp.)
Kedipençesi asması (Uncaria tomentosa [Willd. ex Schult.] DC.)
Kökleri veya kancalarıyla tırmanan bitkiler, dikey bahçecilikte, şehir peyzajında ve binaların yeşillendirilmesinde yaygın kullanılır. Binaların dış yüzeylerini kaplayarak, gölgelik ve yalıtım sağlayan yeşil duvarlar oluştururlar. Böylece, şehirde doğal alanlara katkıda bulunur; sıcaklık değişimlerini dengeler; enerji verimliliğini ve çevresel konforu artırırlar.

Yetiştirilme Koşulları
Sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, farklı iklim koşullarına uyum sağlayabilen; destek bulduğunda hızla büyüyerek geniş alanları kaplayabilen türlerdir. Bu türlerin sağlıklı gelişimini etkileyen temel faktörler; yetişme ortamındaki toprak yapısı, ışık ve su gereksinimi, destek sistemi, bakım uygulamalarıdır.
Organik maddeler açısından zengin, gerekli besinler yönünden dengeli ve geçirgenliği uygun olan topraklar, kök gelişimini destekler. Ağır killi topraklar, suyun köklerde birikmesine yol açarak çürümeye sebep olabilir. Büyüme döneminde yeterli besin alabilmesi için, belirli aralıklarla gübreleme yapılması faydalıdır.
Bu bitkiler genellikle bol güneş ışığına ihtiyaç duyar. Çoğu tür güneşli oramda iyi gelişim gösterirken, bazıları yarı gölge alanda da sağlıklı büyüyebilir. Yeterli ışık almadığında bitkinin büyümesi zayıflar, çiçeklenmesi azalır, sürgünleri gereğinden fazla uzar.
Düzenli ve dengeli sulama önemlidir. Özellikle büyüme döneminde, toprağın sürekli nemli tutulmasında yarar vardır. Ancak, aşırı sulama kök çürümesine yol açabileceğinden, dengeli sulama yapılmalıdır. Yaz aylarında daha sık sulama gerekirken, kış aylarında su ihtiyacı azalır.
Destek sistemi seçiminde, ince ya da kalın gövdeli yapılar tercih edilebilir. Tel örgüler, çitler, pergolalar, direkler, bitkinin tırmanmasını kolaylaştırır. Destek bulamayan bitkiler, yere serilir ve gelişimleri duraklar. Bu nedenle uygun destek sağlanması, büyüme açısından kritik önemdedir.
Bitkinin kontrolsüz büyümesini önlemek için, düzenli budanması gerekir. Düzenli budama, bitkinin sağlıklı gelişimini teşvik eder ve çiçeklenme verimini artırır. Ölü, hastalıklı ya da fazla uzayan dalların temizlenmesi, bitkinin daha güçlü büyümesini sağlar. Çiçeklenme sonrası yapılan budama, yeni sürgünlerin gelişmesini teşvik ederek bitkinin estetik görünümünü korumasına yardımcı olur.
Bitkiler, zararlılar ve hastalıklardan etkilenebilir; nemli ortamlarda mantar hastalıkları da görülebilir. Buna göre, uygun önlemler alınmalı ve ortamda hava sirkülasyonunun sağlanmasına dikkat edilmelidir.

Peyzaj Tasarımı ve Ekolojik Önemi
Sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, uygun yetişme koşulları sağlandığında, hem doğal hem de yapay ortamlarda dekoratif roller üstlenir; peyzaj tasarımında estetik ve işlevsel katkılar sunarak, yeşil alanlara görsellik-hareketlilik katarlar. Bahçelerde, parklarda, kent peyzajlarında; estetik görünümlerinin yanısıra, farklı çevre koşullarına uyum sağlama ve hızlı büyüme yetenekleri sebebiyle de tercih edilirler.
Kentlerde duvarları, pergolaları, çitleri, kemerleri sararak, yapılarla doğal unsurlar arasında organik bağlantı kurarlar. Şehir ekosistemine yeşil alan kazandırarak, biyolojik çeşitliliği destekler; gölgelik alanlar oluşturarak, mikroiklimi düzenler; çevresel sürdürülebilirliği artırarak, yaşam alanlarını daha konforlu hale getirirler. Sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, doğaya ve insan yaşamına sağladığı ekolojik ve estetik katkıları sebebiyle, sürdürülebilir peyzaj uygulamalarında geniş kullanım alanına sahiptir. Çevresel faydaları ve görsel çekicilikleri sayesinde, kent içinde hem işlevsel hem de estetik çözümler sunarak yaşanabilir alanlar oluştururlar.
Kent peyzajında, yapı yüzeylerini kaplayarak, güneş ışınlarının ve soğuk havanın doğrudan etkisini azaltır; böylece binaların iç sıcaklık dengesini korur ve enerji tasarrufuna yardımcı olur. Aynı zamanda, hava kalitesini iyileştirir, karbondioksit emilimine katkıda bulunur ve şehir ekosistemlerinin sürdürülebilirliğini artırır.
Bu bitkiler doğru konumlandırıldığında ve uygun bakım sağlandığında, sürdürülebilir, estetik ve işlevsel peyzaj tasarımının temel unsurlarından biri olabilir. Peyzaj ve ekosisteme katkılarından tam anlamıyla yararlanılabilmesi için, uygun destek yapılarına veya yüzeylere ihtiyaç duyulur. Destek yapıları olan tel kafesler, bambu çubuklar, fileler; sarılıcı ve sülükleriyle tırmanan bitkilerin tutunmasını kolaylaştırır, sağlıklı büyümelerini destekler.
Sarmaşık gövdeli türler, sağlam destek yapılarında en iyi gelişimi gösterirken, sülükleriyle tırmanan türler daha geniş yüzeylere tutunarak büyüyebilir. Bu nedenle, bitkinin türüne ve tırmanma tarzına uygun yüzeyler seçmek, başarılı peyzaj uygulaması için kritik öneme sahiptir.
Sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, doğru tür seçimi, doğru bakım koşulları ve uygun destek yapılarının biraraya geldiği ortamlarda; şehir yaşamına hem ekolojik hem de estetik değerler katar, sürdürülebilir çözümler sunar. Bu bitkiler, doğal habitatları destekleyen ve biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlayan ekolojik özellikleriyle; kuşlar, böcekler ve diğer canlılar için, besin kaynağı ve yaşam alanı oluşturur. Ayrıca, toprak erozyonunu önleyerek ekosistem dengesinin korunmasına yardımcı olurlar.


K. Şevket Alp
Prof.Dr; Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi


Fotoğraflar: Şevket Alp

Kaynaklar
Darwin, C. The Movements and Habits of Climbing Plants, London, 1875. Hellyer, A.G.L. Climbing and Wall Plants, Harper Collins Publishers, 1988. Kruessmann, G. The Complete Book of Roses, Timber Press, Portland, 1991.