DÜNYANIN DURUMU 2023
Bitkiler ve Mantarlar
Dünyada çiçekli bitkilerin de dâhil olduğu, 350.386 tür damarlı bitki bilinmektedir. Tohumlu bitkiler de denen bu gruptaki bitkiler, karayosunları ve algler dışındaki tüm bitkileri kapsar.

"Damarlı Bitkiler Dünya Kataloğu" (World Checklist of Vascular Plants – WCVP)
Her yıl, 2500 yeni bitki türü tanımlanmakta ve WCVP listesi, Belçikalı Rafael Govaerts tarafından sürekli güncellenmektedir. Govaerts, 2019’da 2000’den fazla güncelleme epostası almış ve WCVP listesinde, 500.000’den fazla düzenleme gerçekleştirmiştir. Uluslararası Bitki İsimleri Listesi (IPNI) de Govaerts’in ekibi tarafından yönetilmektedir.
Biyoçeşitlilik Enformasyon Standartları (TDWG) tarafından, "Bitki Yayılış Bilgisi İçin Dünya Coğrafik Şeması" (The World Geographic Scheme for Recording Plant Distribution) geliştirilmiştir. Şema, dört seviyeden oluşur.
1. Seviye'de, kıtalar yer alır: Avrupa, Afrika, Ilıman Asya, Tropik Asya, Avustralasya [Avustralya, Yeni Zelanda, Yeni Gine ve komşu adaları kapsayan bölge], Pasifik, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antarktika.
2. Seviye’de, bölgeler yer alır: Her kıta, 2-10 altkıta bölgesine; Antarktika ise alt Antarktik Adalar ve Antarktika Kıtası'na bölünmüştür.
3. Seviye’de, bölgeler botanik ülkelere bölünmüştür.

4. Seviye’de, politik sınırlara sahip büyük ülkelerin eyaletleri ve bölgeleri, büyük adalar ve ada grupları yer alır.
Şemanın düzenlenişine göre, örneğin Malezya’nın Sabah eyaleti şöyle tarifi edilir: Tropik Asya [Seviye 1], Malezya [Seviye 2], Borneo (BOR) [Seviye 3], Sabah (BOR-SB) [Seviye 4]. WCVP kayıtları, 3. Seviye’yi esas alır.
WCVP, bitkilerle ilgili botanik bilgilerin yanı sıra, yayılış ve koruma statüsü gibi bilgileri de içerir. Bir türün adı sinonimse veritabanında; homotipik (sadece ismi değişmiş) ya da heterotipik (ikiden fazla bilim insanı, birbirinden habersiz aynı bitkiyi farklı şekillerde isimlendirmiş) olduğu da belirtilir. Örneğin, benzer olduğu düşünülen iki tür birleştirilmişse isimlerden biri esas alınır; diğeri heterotipik sinonim kabul edilir. Bu durum, türün koruma statüsü açısından önemlidir. Arazide kullanılması amacıyla Botanik Bahçesi "rWCVP" akronimli, sipariş edilebilen bir yazılım paketi hazırlamıştır.
WCVP kataloğunun benzer örnekleri de vardır.
1990’ların başında Dr. Michael Hassler tarafından hazırlanan "Dünya Bitkileri" (World Plants) adlı veritabanı; 2019’dan beri çevrimiçi kullanıma açıktır ve özellikle eğreltiotu türlerinin sınıflandırılmasında kullanılır. Bu veritabanı, dünyadaki türler konusunda en yetkin liste olan "Hayat Kataloğu" (Catalogue of Life) listesinin parçasıdır.

Almanya’da, Leipzig Botanik Bahçesi Küratörü Dr. Martin Freiberg ve arkadaşları tarafından hazırlanan "Leipzig Damarlı Bitkiler Kataloğu" (LCVP), Freiburg’un "LifeGate" projesinin parçasıdır ve 2020 yılından beri erişime açıktır.
"Çevrimiçi Dünya Florası" (World Flora Online) [WFO], 2012’den beri bilinen tüm bitkileri listeleyen çevrimiçi erişimli veritabanıdır. Bu veritabanı, "The Plant List" (Bitki Listesi) adlı veritabanı ile birlikte diğer kataloglardan daha kapsamlıdır. Missouri Botanik Bahçesi’nin, karayosunları, ciğerotları ve boynuzotlarının dâhil olduğu, "Bryophytes" (Briofitler) listesini de kapsar.
Yeryüzündeki mantar türleri için yapılan son tahmin, 2.500.000'dir. Buna göre mantarlar, ökaryotlar içinde hayvanlardan sonra ikinci sırada yer alır. Hâlihazırda isimlendirilen mantar türlerinin sayısı, 155.000’dir.

Mantarlar ilk olarak, 1,3 milyar yıl önce belirdi ve hayvanlarla diğer benzer organizmaların ortak ebeveyninden türedi. Gıdayı hayvanlar gibi hazmetmek yerine, çevrelerinden özümseyen mantarlar; bunu etkin şekilde yapabilmek için, büyük yüzey-hacim oranına ve yoğun nemli ortama gereksinim duyarlar. Sonuç olarak; ya çok hücreli ve "hif" denilen ince filamentlerle, "miselyum" denilen ağı oluştururlar ya da basit, küremsi, tek hücreli “maya” şeklinde bulunurlar. Beslenme stratejisi olarak çoğu mantar türleri, gıdalar içinde yaşamaya zorlanır veya nemli ortamlarda onlarla temas halinde yaşar. Miselyumların büyük kısmı, bu sebeple gizlidir.
Mantarlar, ölü materyalle beslenen (saprofit) ve canlı organizmalarla beslenen (biyotrof) gruplar olmak üzere ikiye ayrılır. Biyotrof gruptakiler, zararsız, yararlı veya konaklarına zararlı olabilir. Çoğu mantarlar sporlarıyla havada, hayvanlarda veya su damlacıklarında dağılım gösterir. Bunun için, önce şapkalı mantarlar, trüfler ve raf (braket) mantarları gibi, spor taşıyan yapılara dönüşürler. Bunlar genellikle kısa ömürlüdür ve oluşumları mevsimseldir. Ancak liken oluşturan mantarlarda, daimi spor taşıyan yapılar bulunur. Algler ve/veya bakterilerle simbiyotik ilişki kurarak, eşlerinin fotosentezle ürettiği karbohidratlarla beslenirler. Boyutu 10 km2ye kadar ulaşan koyu bal mantarı (Armillaria ostoyae), bilinen en büyük organizmadır.

Son yıllarda yaygınlaşan "Çevresel Barkodlama" adlı DNA temelli teknik, mantarların küresel çeşitliliğini belgelemekte kullanılan en güçlü araçtır. Bu yöntem, tek örnekten takson topluluklarının DNA’sının aynı anda dizinlenmesine dayanır. Buna göre, dünyada 1,5-6,3 milyon mantar türü olduğu tahmin edilmektedir. Bir ek çalışmada, toprakta bulunan en zengin on mantar türü hesaplanmıştır. Örneğin; "Cortinarius" [14.375 tür], "Cladophialophora" [15.968 tür], "Glomus" [7610 tür]. Metabarkodlama tekniğinde, daha çok toprak mantarları ile çalışıldığından; bitki patojenleri, endofitler, likenler ve artropodlarda yaşayan mantarlar ihmal edilmiştir. Bu nedenle en iyi tahmin, 2,5 milyon tür olarak düşünülmektedir.
Mantarlar, dünyadaki tüm yaşamın temelini oluşturur. Kara bitkileri için hayati öneme sahiptirler; ekosistemlerin çalışması ve dolayısıyla tüm insanlık için elzemdirler. Karşılıklı yararlı (mutualistik) mantarlar, bitkilerin temel gıdaları almasını kolaylaştırır. Örneğin; mikorizal mantarlar, bitki kökleriyle ilişki kurup mantara karbon ve yağ sağlarken, onlardan azot ve fosfor gibi mineral nütrientler alır. Bu endofitik mantarlar, bitkilerde zarar vermeden yaşarken; konakladıkları bitkiyi, patojenlere karşı daha bağışık hale getirir ve stres dirençlerini güçlendirirler. Mantarlar, katı doğal polimerler olan lignin, selüloz ve kitin için, önemli biyokütle öğütücüleridir. Aynı zamanda, tıpta kullanılan antibiyotikler, immünosupresanlar ve statinler için de çok değerli kaynak oluştururlar.
Tüm bu sebeplerden ötürü, halen isimlendirilmemiş % 92-95 mantar türünün betimlenmesi, çok büyük öncelik arz etmektedir. Her yıl, 2500 yeni mantar türü isimlendirilmektedir. Bu hızla tüm mantar türlerinin betimlenmesi, 750-1000 yıl alacaktır. Her yıl 25.000 yeni tür bulunsa bile, tüm türlerin betimlenmesi bir asır alır. Çevresel metabarkodlama ile yılda 50.000 yeni tür bulunabilir. Bu da tüm türlerin betimlenmesini, yarım asra indirebilir.
2020’den beri, 8600’ü aşkın yeni bitki türü, 10.200’ü aşkın yeni mantar türü isimlendirilmiştir. Tropiklerde, ağaç türleri önde gelirken; ılıman ve boreal (kuzey) bölgelerde, otsu bitkiler çoğunluktadır. Karasal otsu bitkiler, ılıman ve boreal bölgelerdeki bitki çeşitliliğinin % 90’ını oluşturur. Sıcaklık ve yağmur, tek yıllık ve çok yıllık bitkilerin evrimi için önemlidir. Afrika’da iri meyveler olmasının sebebi, iri hayvanlardır. Tropik ve ılıman iklimlerde, mantar zenginliğine sahip cepler bulunur. Avrupa’da ağaçlar, biyokütlenin % 80’ini oluştururken, çeşitlilikteki rolleri sadece % 3’tür.
Yeni "Orchidaceae" aile ağacına göre, orkideler 83 milyon yıl önce evrimleşmiş; günümüzde yaşayan orkideler ise son 5 milyon yılda evrimleşmiştir. Toplam 750 cins ve 30.000 orkide türü, Antarktika hariç tüm dünyada yayılış gösterir. Bunlar arasında; vanilya orkidesi (Vanilla planifolia), arı orkidesi (Ophrys apifera), gece çiçek açan "Bulbophyllum nocturnum" türleri sayılabilir.
Doğada en çok tehdit altında bulunan bitkiler, % 68’i yok olma tehlikesi altında olan "Cycad" türleridir.
Dünyada, bitkilere ilişkin 32 karanlık nokta (dark spot) belirlenmiştir. Bitkilerin henüz tanımlanmamış % 77’sini barındıran bu karanlık bölgeler, yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Küresel biyoçeşitlilik açısından önemli 36 sıcak nokta (hot spot) taranarak, yeni türlerin belirlenmesi, bitki sistematikçilerinin başlıca hedefi olmalıdır. Tropik Asya ve Güney Amerika’daki bazı ülkelerin, henüz tanımlanmamış yüzlerce bitki türüne ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir. Örneğin Assam (Hindistan), Kolombiya ve Vietnam’da; her birinde 4000’den fazla tanımlanmamış tür olduğu varsayılır. Bilimsel açıdan betimlenmemiş çok sayıda türün, yerel halklar tarafından bilinip kullanıldığı da belirlenmiştir.

32 karanlık nokta’dan 14’ü, Tropik Asya'dadır; Myanmar, Assam, Filipinler, Vietnam, Bangladeş, Yeni Gine, Hindistan, Doğu-Batı Himalayalar, Tayland, Sumatra, Laos, Malezya, Borneo. 9 karanlık nokta, Güney Amerika'dadır; Kolombiya, Peru, Venezuela, Bolivya, Kuzey-Güneydoğu Brezilya, Ekvador, Kosta Rika, Panama. 6 karanlık nokta, Ilıman Asya’dadır; Güney-Güneydoğu-Orta Çin, Türkiye, İran, Özbekistan, Tacikistan. 2 karanlık nokta, Afrika'dadır; Madagaskar, Güney Afrika’nın Kap bölgesi. 1 karanlık nokta, Kuzey Amerika'dadır; Güneybatı Meksika. 3 karanlık nokta, 36 biyoçeşitlilik sıcak noktası ile iç içedir.
Kolombiya, Borneo, Ekvador, Hindistan, Myanmar, Yeni Gine, Peru, Filipinler, Türkiye gibi botanik ülkeler; yeni bitki türlerinin keşfi için öncelikli bölgelerdir. 2000’de Yeni Gine, küresel biyoçeşitlilik sıcak noktası olarak belirlendiğinde, zengin vejetasyonun % 70’i dokunulmamış durumdaydı ve koruma önlemlerine gerek duyulmuyordu. Ancak günümüzde, ormanların tarım arazisi açmak için tahrip edilmesi nedeniyle, bilinmeyen türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Tanımlanmış mantarların sadece % 0,4’ünün, küresel koruma statüsü bulunmaktadır.
Çiçekli bitki türlerinin % 45’i, yok olma tehdidi altındadır. Karabiber (Piper nigrum) bitkisinin de dâhil olduğu "Piperaceae" familyasındaki türlerin % 60’ı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Henüz tanımlanmamış her 4 bitkiden 3’ü, yok olma tehdidi altındadır.
Yeryüzünde, 221.399 bitki türü, endemik özelliktedir. Bu türlerin % 58’i üzerinde, hiçbir tehlike belirlemesi yapılmamıştır. Endemik türlerin % 55’i, 10 ülkede bulunur. En zengin ülkeler şunlardır: Brezilya (20.131), Avustralya (18.714), Çin (15.610), Güney Afrika (12.742), Meksika (12.097).
Tehdit altındaki türlerin tam listesi elinde olmadan hiçbir ülke hükümeti, biyoçeşitliliği koruma tedbirleri alamaz. O nedenle, sistematik araştırmalara önem verilmeli ve bu konuda hassas bireylerin yetiştirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
K. Hüsnü Can Başer
Prof. Dr; Yakın Doğu Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi
Fotoğraflar: wikimedia
NOT: Kew Gardens’ın "State of the World’s Plants and Fungi 2023" (www.kew.org/state of the world’s plants and fungi 2023_V2) adlı derlemesinden kısaltılmıştır.