Yitik lâle (Tulipa sprengeri Baker), zambakgiller (Liliaceae) ailesine mensup soğanlı bitkidir. Dünyada sadece Türkiye'de yetiştiği bilinen bu endemik tür, ilk kez Alman Botanikçi Mühlendorf tarafından Amasya’da toplanmış ve “Dammann & Cye. of Naples” firması aracılığıyla ithal edilmiştir. İthal edilen bu soğanlardan Kew Kraliyet Botanik Bahçesi’nde yeni örnekleri yetiştirilen bitki, J. G. Baker isimli botanikçi tarafından, 1894 yılında bilim dünyasına yeni bir tür olarak tanıtılmıştır. 1896 yılında, yine Amasya çevresinden, J. J. Manissadjian tarafından toplanan aynı bitkinin soğanları, Hollanda'daki “Van Tubergen” firmasına gönderilmiştir. Bu örneklerden de Botanikçi Freyn tarafından, farklı bir isim altında "Tulipa brachyanthera" adıyla yayımlanmıştır.

Amasya çevresinde doğadan toplanmış olan bu iki örnek haricinde, günümüze değin yeni örnekleri toplanamamış olduğundan; yapılan değerlendirme sonucunda, "Yitik Lâle" bitkisinin, ülkemiz doğasında kaybolduğu, tükendiği kabul edilmiştir. Ancak, Avrupa’daki çeşitli bahçelerde süs bitkisi olarak hâlen üretilmekte olan tür, bu özelliği sebebiyle “Doğada Tükenmiş” kategorisinde değerlendirilmektedir.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nin 2017 yılında başlattığı, “Yitik Lâle Sılasına Dönüyor” projesi kapsamında, türün Amasya ve çevresinde tekrar yetişmesini sağlamaya yönelik uygulama çalışılmaları sürdürülmektedir. Projede öncelikle, Türkiye’deki birçok kurumun yer aldığı bir toplantı düzenlenerek, katkı sunmak isteyenlerle çalışmalara başlanmıştır. Bu kapsamda; Yeditepe Üniversitesi ve Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile işbirliği protokolleri hazırlanmıştır. Yeditepe Üniversitesi'nde, tohumdan daha kısa sürede bitki soğanı elde etme amacına yönelik, doku kültürü ile üretim yöntemleri konusu ele alınmakta; Erzincan'daki enstitüde ise NGBB haricinde farklı iklim koşullarında, tohumdan bitki soğanı üretim yöntemlerine ilişkin araştırmalar değerlendirilmektedir.

Projenin ilk aşamasında, üretim denemelerinde kullanmak amacıyla gerekli izinler alındıktan sonra, yurtdışından yitik lâle soğanları ve tohumları ithal edildi. Bu konuda özellikle İngiltere’de bulunan kardeş bahçemiz "Great Dixter Bahçesi" ve bahçenin başbahçıvanı Fergus Garrett’in önemli katkıları oldu.
İthal edilen tohumlarla gerek NGBB'de gerekse Erzincan’da, tohumdan üretim çalışmaları yapılmış; gelişen soğanların da çiçeklenmesi sağlanarak tohum miktarının daha da artırılması amaçlanmıştır. Tohumdan çiçek açabilecek büyüklükte soğan elde edilebilmesi, ancak beş yıllık süreçte gerçekleşir. Bu amaçla 2019 yılı itibariyle her yıl tohum ekim işlemlerine devam edilmiştir.
Önceki yıllarda, gerek Baker'ın gerekse Manissadjian'ın doğada yaptığı örnek toplama çalışmasından, ortam koşulları ve özelliklerine ilişkin aktarılan bilgi bulunmamaktadır. Projenin ikinci aşamasında, bu konudaki bilgi eksiğini gidermek amacıyla, üretilen soğanların Amasya’da dikileceği ortama ilişkin habitat bilgisi edinilmiştir.

Tohumların hangi habitatta daha iyi gelişim gösterdiğini anlamak üzere, Amasya ili çevresinde farklı habitatlarda tohum ekimi yapmak amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) ile protokol yapılarak, alan tahsisi sağlanmıştır. Tahsis edilen alanlar; orman açıklığı, orman altı, bozuk orman, orman kenarı, dere kenarı,kayalık arazi olmak üzere, altı farklı habitat tipine göre belirlenmiştir.
2024 yılının kasım ayında, tespit edilen alanlarda tohum ekimi işlemi gerçekleştirilerek; her bir habitat tipinde, yaklaşık 5 bin tohum ekildi. Tohum ekimi çalışmasına NGBB'den Müdür Salih Sercan Kanoğlu, Ziraat Mühendisi Ayşegül Akdan, bahçıvanlar Bayram Çelik ve Gizem Gürcan ile DKMP Amasya Şube Müdürü Habibe Yolcu, Amasya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Arzu Cansaran ve Prof. Dr. Cengiz Yıldırım katıldı. Tohum ekim çalışmasına katılan Amasya Valisi Önder Bakan da tohum ekimi yaparak bitkinin önemine dikkat çekti.

Yapılan bu çalışma ile yitik lâle tohumları, Amasya doğasıyla buluşmuş ve sıla hasreti sona ermiştir. Projenin sonraki aşamalarında, yaklaşık beş yıl boyunca, ekilen tohumların çimlenmesi izlenecek ve en iyi gelişimin görüldüğü habitat tespit edilecektir. Böylece NGBB'de, Yeditepe Üniversitesi’nde ve Erzincan'da üretilen soğanların, en iyi gelişim gösterebileceği uygun ortamda dikilmesi sağlanacak ve yitik lâle bitkisi, ait olduğu topraklarda yeniden yaşam bulacaktır.

Yitik Lâle

(Tulipa sprengeri Baker)

Yitik lâle, yaklaşık 40 cm boyunda, soğanlı bitkidir. Soğanı, yumurta biçiminde ve 2-3 cm çapındadır; dışını saran kâğıtsı yapıdaki tunik, kestane-kahverengidir. Gövdesi tüysüzdür. Yaprakları, 5-6 adet, 25 cm boyunda, 2,5 cm eninde, parlak yeşil renkli ve tüysüzdür. Çiçekleri tekli yapıda ve hunimsi biçimdedir. Dış tepaller 6,5 x 2 cm ve soluk turuncu-kırmızı-soluk kırmızı renkli; iç tepaller 7 x 3 cm ve parlak kırmızı renklidir. Filamentler, 8-18 mm ve parlak kırmızı renkli; anterler, 8-11 mm ve parlak sarı renklidir.
Bitki, parlak kırmızı renkli çiçekleri ve uzun boyu ile dikkat çekicidir. Gölge ortamlarda da sağlıklı gelişebilir. En geç çiçeklenen lâle türü olduğu için, bahçelerde kullanım değeri yüksektir.
Tohumla üretim sürecindeki aşamalar şöyledir.
- Tohumlar, soğuk katlama yöntemine uygun olarak; nemli kum ile karıştırılır ve paket içinde, ±4º C ortamda, buzdolabında yaklaşık üç ay bekletilir. Böylece, tohumlardaki embriyoların şişerek çimlenmeye hazır hale gelmesi sağlanır.
- Soğuk katlamadan çıkarılan tohumlar, uygun geçirgenliğe sahip toprak karışımına ekilir.
- Çimlenme gerçekleştikten sonra, yaklaşık dört yıl boyunca toprak asla karıştırılmamalı; fidelerin yeri değiştirilmemelidir. Aksi halde kayıplar yaşanır.
- Tohumlar ekildikten sonra, ilk yıl hemen hemen tüm tohumlar çimlenir ve küçük soğancıklar oluşturur. Yıldan yıla soğancık sayısı azalma gösterse de bu beklenen bir durumdur.
- Soğancıklar, her yıl zamanı geldiğinde tekrar yaprak açar. Bu yapraklar, dönem sonunda kendiliğinden sararır. Bu doğal sürece müdahale edilmemelidir.
- Yaklaşık dört yıl sonra, soğancıklar çiçek açabilecek büyüklüğe erişir.


Sonbahar döneminde alınan çeliklerden, ilkbaharda köklenen yeni bitkiler elde edilir. Bu yeni bitkiler, yaz aylarında yeniden büyümeye başlar ve sağlıklı gelişimini sürdürür. Her bitki, kendi saksısında veya bahçedeki uygun alanda yer bularak ortamı zenginleştirir. Bu süreçte, yaşam alanlarında sadece göz alıcı görünüm sunmakla kalmaz, aynı zamanda hoş kokusuyla da farklılık yaratır. Sonuç olarak lavantanın sonbahar dönemi, hem bitki çoğaltma hem de bahçecilik açısından, önemli olanaklar sunmaktadır.
Lavanta, sadece bahçecilikte değil, günlük yaşamda da birçok fayda sağlayan çok yönlü bitkidir. Tıbbı ve kozmetik olarak sabun, yağ, parfüm yapımında; gıda olarak çaylarda, tatlılarda kullanılır. Aromaterapi seanslarında stres azaltıcı olarak kullanımı gibi farklı uygulama alanları da vardır.


Salih Sercan Kanoğlu
NGBB Müdürü


Fotoğraflar: Salih Sercan Kanoğlu