Çökerten hastalığı, her türlü bitki fidesini etkileyebilen, bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Hastalık en çok, bitkilerin en zayıf, en savunmasız olduğu dönemde kendini belli eder. Bu dönem, tohumların ekiminden ilk çimlenmenin görülmesine kadar olan zaman dilimine denk gelir. Bitkiler bu süreçte zaten hassas durumda olduğundan, yapısal dengeyi olumsuz etkileyecek en küçük hastalığa bile karşı koyamaz. Hava sirkülasyonunun olmadığı, havasız, ıslak, serin koşullar, ortamdaki olumsuzluğu hızlandıran etkenlerdir. Ancak, fidelerin ortaya çıkmasından kısa süre sonra, gerçek yapraklar görülmeye başladığında, bitkinin hastalığa duyarlığı yavaş yavaş azalmaya başlar.

Çökerten hastalığı, çok hızlı ve oldukça sinsi gelişim gösterir. Hastalık sebebiyle ölen fideler, başlangıçta ve hatta ölene kadar çok sağlıklı görünüm sergiler. Hastalığa ilişkin ilk belirtiler, fidelerin toprak altında çimlenmeye hazırlandığı veya çimlenip toprak yüzeyine çıktığı andan itibaren görülür.
Hastalığın ilk emaresi, fidenin toprakla temas ettiği boğaz çevresinde ortaya çıkan açık kahverengi lekelerdir. Lekeler fark edilmez ya da dikkate alınmazsa, çok kısa zamanda fidelerin çoğu, hatta tamamına yakını kaybedilebilir. Hastalık ortaya çıktıktan kısa süre sonra bitki, toprak çizgisi düzeyinden ya da hemen altından enfekte olur. Daha sonra, gövdesi bu noktada hızlı şekilde çöken fideler, toprak yüzeyine düşer ve ölür.
Çökerten hastalığı, bitkinin yaşam ortamındaki toprakta bulunan zararlı mantarlardan ve sularda bulunan mantar benzeri çeşitli organizmalardan kaynaklanır. Bunların başlıcaları şunlardır: "Fusarium sp.", "Phytophthora sp.", "Pythium sp.", "Rhizoctonia sp." vb. Kolayca hayatta kalabilen bu zararlı organizmalar, paylaşılan toprak, tezgâh, saksılar, çeşitli aletler ve diğerlerine bulaşıp taşınarak varlığını sürdürebilir.
Hastalığa karşı, farklı aşamalarda uygulanacak bazı önlemler vardır. Öncelikle korunma önlemleri dikkatle uygulanmalıdır. Tohumların ekilme sürecinde, çalışma alanlarının, aletlerin, saksıların bu tür zararlı organizma ve maddelerden arındırıldığından emin olmak gerekir. Şüphe duyulan hâllerde aletler ve tezgâhlar, en az 30 saniye boyunca, % 10 oranında çamaşır suyu veya % 70 oranında alkol ile dezenfekte edilmelidir. Bu amaçla, daha az aşındırıcı özellikleri nedeniyle alkol (örneğin, ovma alkolü veya belirli sprey dezenfektanlar) kullanılması tercih edilebilir.
Saksıların tekrar kullanımında, eski toprak kalıntıları temizlendikten sonra, sabunlu suyla yıkanan saksılar, en az 20 dakika boyunca, %10 oranındaki çamaşır suyunda bekletilmeli ve ardından, çamaşır suyu bulaşığını gidermek için iyice durulanarak sterilize edilmelidir. Özellikle geçmişe dönük, çökerten hastalığı veya kök çürüklüğü ile ilgili yaşanmışlık varsa; aynı saksılar yeterince arındırılmadan tekrar kullanılmamalıdır.
Dikim aşamasında, geçirgenliği sağlanmış toprak karışımı ve temiz saksılar kullanılmasına özen gösterilmelidir. Bahçelerde kullanılmış olan topraklar, genellikle çeşitli zararlı organizmalar içerdiğinden tercih edilmemelidir. Daha önce kullanılmış toprağın veya evde bulunan kompostun tekrar kullanılması isteniyorsa, 80 derece buharda bir gün boyunca sterilize edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Tohumların yüksek sıcaklıkta çimlendirilmesi önemlidir. Böylece, fidelerin çökmeye duyarlı olduğu aşamanın daha hızlı geçilmesi sağlanmış olur.
Ekim yaparken yüzeye gereğinden fazla tohum serpilmemesine özen gösterilmelidir. Tohumların sıkışık çimlenmesi, hastalığın tetiklenmesine, daha hızlı ve daha çok fide kaybına neden olur.
Tohumların, gereğinden çok derine ekilmemesine de dikkat edilmelidir. Bu uygulama, bitkinin gelişimini olumsuz etkiler ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Organizmalar ıslak topraklarda daha aktif olduğu için, fazla sulama yapılmamalıdır.
Uygulanan tüm bu yöntemlerin çözüm olmaması hâlinde, uygun bir mantar ilacıyla muamele edilmiş tohumların kullanılması düşünülebilir. Bu şekilde hazırlanan tohumlardan yetiştirilen bitkiler, çökerten hastalığı ile daha az sorun yaşama eğiliminde olacaktır. Yine de bitkiler bu hastalığa yakalandığında, diğerlerine bulaşma olasılığını azaltmak için, hasarlı bitkiler bir pens yardımıyla alandan uzaklaştırılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki; eğer hastalık yayılmaya başlamışsa, o fideleri kurtaracak herhangi bir ilaç yoktur ve çözüm için de artık geç kalınmıştır.

<


Belgin Kanoğlu
NGBB Üretim Sorumlusu