"Doğal Kozmetik", doğal içeriklerin ön planda olduğu kozmetik ürünlerdir. Genellikle bitkisel yağlar, uçucu yağlar, hidrosoller, bitki özleri, doğal mineraller gibi, doğadan elde edilen bileşenleri içeren bu ürünler; cilt ve çevre dostu alternatifler sunar.
Doğal kozmetiğin başlıca avantajları şöyle sıralanabilir: Hassas ciltlerde tahriş riskini azaltır. Cildin doğal yapısına zarar vermeyen daha narin unsurlar içerir. Cilt sağlığını destekleyerek uzun vadede daha etkili sonuçlar sunar. Cilt üzerindeki kimyasal birikimi engeller. Doğal aromaterapi etkiyle ruhsal dengeye katkıda bulunur. Üretim sürecinde, genellikle hayvanlar üzerinde test yapılmaz.
Doğal kozmetikte kullanılan hammadde, doğadan elde edilen ve kimyasal açıdan en az işlenmiş bileşenlerden oluşur. Yaygın kullanılan hammadde örnekleri şunlardır: Bitkisel yağlar (sabit yağ ve maserasyon yağ), uçucu yağlar, hidrosoller, bitki özütleri, doğal katı yağlar-balmumu, reçineler, bitki tozları, meyve özleri, doğal mineraller-tuzlar, kil çeşitleri, doğal kıvam vericiler, doğal koruyucular...

Bitkisel Hammaddeler


Sabit Yağlar
Tıbbi bitkilerin genellikle meyve ve tohumlarından, soğuk sıkım yoluyla ya da solvent ekstraksiyonu ile elde edilen ürünlerdir. Bitkisel sabit yağlar, sıvı ve katı formda bulunabilir. Sabit yağlar, uçucu yağ içeren karışımların hazırlanmasında, taşıyıcı yağ olarak da kullanılır. Böylece, doğrudan uçucu yağların etkilerinden yararlanmanın yanı sıra; aynı zamanda cilt üzerinde uygulanmasına yardımcı olması da mümkün olur.
Maserasyon Yağlar
Bitkilerin yaprak, çiçek, kök gibi organlarının, taşıyıcı yağ içinde bekletilmesiyle oluşturulan yağ türüdür. Bitkinin etken maddeleri ve faydalı bileşenleri taşıyıcı yağa geçene kadar, belirli bir süre yağ içinde bekletilir. Bu nedenle 'demlenmiş yağ' olarak da bilinir. Maserasyon yöntemi, hassas veya uçucu özelliklerini kaybetmemesi gereken bitkilerden yararlanmak için kullanılır.
Uçucu Yağlar
Genellikle bitkinin uçucu yağ bakımından zengin olan çiçek, yaprak, meyve, kök, kabuk, tohum, reçine, petal gibi kısımlarından elde edilir. İşlem, su-buhar damıtımı (distilasyon), soğuk presleme veya solvent kullanımı ile uygulanır. Bu yağlar, elde edildiği bitkinin karakteristik kokusunu taşır ve çeşitli biyolojik özelliklere sahiptir. Genellikle kokuları ve antioksidan etkileri önem kazanır.
Uçucu yağ kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Genellikle dâhilen kullanılmamalı, cilde doğrudan uygulanmamalıdır. Uygun taşıyıcı sabit yağ içinde, belirli oranda karıştırıldıktan sonra kullanılmalıdır. Gözle temas ettirilmemeli; temas halinde derhal bol su ile yıkanmalıdır. Uçucu yağlarla hazırlanan karışımlar, açık yaralara ve aşırı hasarlı ciltlere doğrudan uygulanmamalıdır.
Kullanımlarda, ilgili uçucu yağ için belirtilen yaş ve doz sınırlamalarına uyulmalıdır. Alerjik reaksiyon gösterme ihtimaline karşı, uygun taşıyıcı yağ içinde seyreltilen uçucu yağ, önce derinin küçük bir noktasına uygulanmalı; yaklaşık bir saat bekledikten sonra, herhangi bir reaksiyon oluşmaması hâlinde uygulama sürdürülmelidir.
Güneşe maruz kalındığında ciltte leke oluşturabilen fototoksisite, limon, bergamot gibi bazı uçucu yağlar; genellikle gece bakımında veya güneş koruyucu ile birlikte kullanılmalıdır.

Hidrosoller
Hidrolat ve 'Çiçek Suyu' olarak da bilinir. Hidrosol, bir bitkinin buharla damıtılması (distilasyonu) sırasında elde edilen su bazlı ürünüdür. İşlem sırasında buhar soğuyup yoğunlaştıkça iki parçaya ayrılır; suyun üzerinde yüzen uçucu yağ kısmı ve bitkinin suda çözünür bileşenlerini içeren su bazlı kısım. Hidrosol denilen bu su bazlı kısım, bitkinin yumuşak kokulu ve seyreltilmiş hâlidir.

Doğal Kozmetikte Yağ Kullanımı


Uçucu Yağlar
Doğal kozmetik ürünlerin etkinliğini artıran uçucu yağlar; cilt yenileyici, antienflamatuar, antiseptik, antioksidan, antibakteriyel, antiviral, aromaterapik özellikleri sebebiyle tercih edilir.
Uçucu yağlar, serbest radikallerin cilde zarar vermesini engeller ve yaşlanma belirtilerini geciktirir. Enerji verici, canlandırıcı rahatlatıcı etkileri olan bu yağlar; ciltte hücre yenilenmesini destekler ve cildi gençleştirici, onarıcı, parlaklık kazandırıcı özelliklere sahiptir. Aynı zamanda, enfeksiyon riskini azaltıcı; bakteri, mantar ve mikroplara karşı koruma sağlayıcı; egzama, dermatit, yara izi gibi sorunlarda iyileştirici; akne ve sivilce tedavisinde destekleyici etkiler gösterir.
Sabit Yağlar
Maserasyon Yağlar
Bu yağlar, cildi nemlendirme, besleme, koruma ve iyileştirme amacıyla kullanılır. Taşıyıcı yağ göreviyle diğer aktif maddelerin ciltte emilim göstermesine yardımcı olur.
Sabit yağlar, nemlendirici özelliğiyle ciltte koruyucu bariyer oluşturup nem kaybını önler. İçeriğinde bulunan E vitamini ve omega yağ asitleri gibi, cilt için faydalı bileşenlerle cilt hücrelerini besler ve yeniler. Ciltte tahriş etkisini azaltır, hassas ciltleri yatıştırır, akne-egzama gibi cilt sorunlarının onarımına katkıda bulunur.
Maserasyon yağlar, cilt bakımında, antienflamatuar ve iyileştirici etki gösterir. Cilt hücrelerinin yenilenmesini destekler ve hassas ciltlerde de güvenle kullanılabilir.

Doğal Kozmetikte Hidrosol Kullanımı


Hidrosoller, içeriğinde bulunan düşük miktardaki uçucu yağlar ve suda çözünebilen bitki bileşenleri sayesinde, hassas ve etkili bakım sağlar. Bir litre hidrosol, yaklaşık on damla uçucu yağ içerir.
Ciltteki kir ve yağı hassas şekilde temizler. Asidite değeri uyumludur. Cildi tazelendirir, hafifçe nemlendirir; nem dengesini korur. Kuru ve mat ciltleri canlandırır. Hassas ciltlerde, tonik olarak yararlanılır. Uçucu yağlardan daha hafif olduğu için, her ciltte güvenle kullanılabilir. Hassas ve alerjik ciltler için de güvenlidir.
Yatıştırıcı ve dengeleyici özelliğiyle, tahriş olmuş ya da hassas ciltlerde sakinleştirici etki gösterir. Kızarıklık ve iltihaplanmayı azaltır. Akne ve tahrişle ilgili yatıştırıcı etkisi vardır. Cildi canlandırır ve cilt bariyerini güçlendirir. Aromaterapik destek özelliğiyle, vücutta bütünsel fayda oluşturur; rahatlatıcı- canlandırıcı etki sağlar.
Hidrosoller, doğal kozmetik uygulamalarda, su yerine kullanılabilir. Krem, losyon, tonik gibi su bazlı ürünlerde, bitki sularıyla zenginleştirilebilir.

Bitkisel Yağların Ciltteki Etkileri


Bitkisel yağların ciltte emilim süresi, kozmetiğin içeriğine bağlı olarak, birkaç dakika ile 12-18 saat arasında değişir. Emilim, cildi oluşturan katmanlara göre gerçekleşir.
Cildin ilk koruyucu bariyeri, dış tabaka (epidermis)'dır. Bitkisel yağlar ve uçucu yağların küçük molekülleri, bu tabakadaki hücreler arasında bulunan lipit boşluklardan geçerek alt tabakalara ulaşır. Orta tabaka (dermis), cildin beslenmesini sağlar. Emilim sırasında aktif bileşenler bu tabakaya ulaşıp sistemik olarak vücuda yayılır. Alt tabaka (hipodermis), yağ dokusundan oluşur ve burada yağda çözünebilen bileşenler birikir.

Ciltte Emilimi Etkileyen Faktörler


Küçük moleküller hâlinde bulunan uçucu yağlar, cilt bariyerini daha kolay geçebilir. Büyük moleküller hâlindeki kakao, karite ağacı gibi katı yağlar ise genellikle üst tabakada kalarak nemlendirici ve koruyucu bariyer oluşturur. Bazı taşıyıcı yağlar, uçucu yağların emilimini kolaylaştırır. Örneğin susam yağı, jojoba yağı, cilde çok iyi nüfuz eder ve diğer yağların taşınmasını kolaylaştırır. Kuru veya hasar görmüş ciltlerde, emilim hızlı gerçekleşir. Yağlı ciltlerde ise yağ bezi salgısı (sebum) bariyer oluşturduğu için, emilim daha yavaş olur.

Yan Etkiler


Bazı bitkisel yağlar, hassas cilt, yanlış seyreltme gibi çeşitli sebeplerle, alerjik etki, fototoksisite ve benzer yan etkilere sebep olabilir. Bu nedenle güvenli kullanımı sağlayacak gerekli önlemler alınmalıdır. Bitkisel yağların yan etkileri konusunda bazı örnekleri kısaca tanıyalım...
* Çay ağacı yağı; doğru seyreltmeme ve aşırı kullanımda, cildi tahriş edebilir.
* Portakal, limon, bergamot gibi narenciye yağları; gündüz kullanıldığında, güneş ışınlarının etkisiyle ciltte leke ve yanıklara sebep olabilir.
* Hindistan cevizi yağı; akneye eğilimi olan yağlı ciltlerde, gözenek tıkanıklığına sebep olabilir. * Badem yağı; fındık alerjisi olanlarda, alerjik etki gösterebilir.
* Kantaron yağı; kullanım sonrası güneş ışınlarına maruz kalınırsa, ciltte yanık ve lekeler oluşabilir. * Arnika yağı; doz aşımı ve uzun süre kullanımda, toksik etki oluşturabilir. * Nane hidrosolü; serinletici özelliğine karşın, hassas ciltlerde tahriş edici olabilir.
*Cadı fındığı özütü; bazı ciltlerde tahriş edici olabilir, kuruma ve alerjik etki yapabilir. Yoğunlaştırılmış kullanımı, ciltte batma-yanma hissi yaratabilir.


Aromaterapi


Aromaterapi, geleneksel ve tamamlayıcı özellikleri olan tedavi yöntemidir. Zengin içerikli bitkisel yağların, bedenin fiziksel-zihinsel- ruhsal iyileşme gücünü ortaya çıkarması şeklinde tanımlanır. Aroma (koku) ve Terapi (iyileşme) sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
Doğal kozmetikte aromaterapiden; vücut bakımı, cilt bakımı, saç bakımı, ruhsal-psikolojik destek, parfümler-kokular gibi alanlarda yararlanılır. Aromaterapide bitki özleri, hem cilt sağlığında hem de duyusal deneyimi geliştirmede kullanılır. Cilt üzerinde kullanılan ürünlerle bazı etkiler sağlanırken, aynı zamanda kokular sayesinde sinir sistemi de olumlu yönde etkilenir.
Cilt bakımında, uçucu yağların antiseptik, antioksidan, antienflamatuar özellikleriyle; cildi koruma, nemlendirme, yenileme etkisi önemlidir. Vücut yağları ve masaj ürünlerinden, fiziksel ve duyusal rahatlama için yararlanılır. Saçları güçlendirir, saç maskelerinde ve şampuanlarda kullanılır. Doğal parfümler ve vücut spreyleri, güzel kokularla duyusal yarar sağlar.


Begüm Kurt
NGBB Bahçıvanı


Fotoğraflar: Wikimedia

Kaynaklar:
Demirezer, L.Ö. ve T.Ersöz, İ.Saraçoğlu, B. Şener, A.Köroğlu, F.N.Yalçın, A’dan Z’ye Tıbbi Yağlar ve Aromatik Sular, Hayy Kitap, 2022. Demirezer, L.Ö. ve T.Ersöz, B.Şener, A. Köroğlu, A’dan Z’ye Aromaterapi Karışımları- 1; Saç, Cilt ve Vücut Bakımı, Hayy Kitap, 2022. Samet, H. "Aromaterapi Ders Notları", Tanrıkulu, N. Tıbbi Bitkileri Doğru Kullanma Rehberi, Hayy Kitap, 2017.