Ağaç mürver (Sambucus nigra L.) bitkisi, ülkemizde doğal olarak yetişmesine rağmen, yeterince bilinip değerlendirilmemektedir. Oysa özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde, bitkinin çiçeklerinin çayı ve şerbeti oldukça popülerdir. Meyveleri çiğ olarak yenmese de pişirilerek tüketildiğinde, hoş lezzetinin yanısıra, yüksek besin değeri ve sağlık açısından yararlı özellikleriyle önemlidir.

Mürver (Sambucus sp.) cinsi, Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Amerika’nın çoğu bölgesine özgüdür. Avrupa’da, büyük çiçekleri ve meyvesinin sahip olduğu bazı özellikler nedeniyle, hem tıbbi bitki hem de süs bitkisi olarak yararlanılmaktadır.
Bu cinsin bitkileri, son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda, mürvergiller (Adoxaceae) familyasına dâhil edilmiştir. Türkiye’de yetişen mürver türleri; mürver otu (Sambucus ebulus L.) ve ağaç mürver (Sambucus nigra L.)'dir.
Türkiye’de genellikle ülkenin kuzey kesimlerinde, Bolu, Trabzon, Kırklareli, Sinop, İzmit illerinde yaygın yetişir; yer yer Doğu Anadolu bölgesinde de görülür. Van'ın Gevaş ilçesindeki köylerde, hızlı büyümesi, bol sürgün verme eğilimi ve yoğun kütle oluşturması nedeniyle, doğal-fiziksel bariyer olarak çit bitkisi gibi kullanılmaktadır.

Ağaç mürver, dikine büyüme eğiliminde olan, uzun boylu, 3-6 m boylanan, yapraklarını döken, çok gövdeli çalı veya küçük ağaççıktır. Bitki, erken ilkbaharda vejetasyona başlar ve hızla yeni sürgünler verir. Genç dalları, gri renklidir; gözenekli-beyaz öz ve belirgin lentisellere sahiptir. Yaşlı dallar, zamanla kahverengimsi-gri renge dönüşür; kabukta, uzunlamasına çatlaklar ve derin oluklar meydana gelir.
Yaprakları, birleşik tipte, beş-yedi yaprakçıktan oluşur. Yapraklar, Koyu yeşil renkli, 4,3-9,9 cm boyunda, 3,4-7,2 cm eninde, kenarları dişli ve sivri uçludur. Genç yapraklar, ilkbaharda bazı toksik maddeler içerdiğinden, hayvanlar tarafından tüketilmez; ancak yaz sonunda ve sonbaharda, kimyasalların etkisi azaldığında yenilebilir hâle gelir.

Çiçekleri, beş yapraklı yıldız şeklinde, yaklaşık 0,5 cm çapında, beyaz renklidir. Şemsiye biçimi oluşturacak şekilde biraraya gelen çiçekler; çapı yaklaşık 15-25 cm olan, büyük, düz tepeli küme hâlindedir. Olgunlaşma sürecinde çiçek sapı (pedisel), kırmızımsı renk alır. Çiçekler, misk tonlu hafif tatlı kokuya sahiptir.
Bitkinin çiçeklenme dönemi, ilkbahar sonu-yaz başıdır. Genelde bir-iki ay çiçekte kalsa da yoğun çiçeklenme iki-üç hafta sürer. Fidanlar, üçüncü yıldan itibaren çiçek açmaya başlar; en güzel çiçek gelişimi, iki yıllık sürgünlerde görülür.
Meyveleri, 0,5 cm çapında yuvarlak, parlak, siyaha yakın mor renklidir ve sert bir çekirdeği bulunur. Ağustos ayının sonlarında olgunlaşan meyveler, ham hâldeyken bazı acı, toksik alkaloidler içerir. Bu toksik maddeler, pişirme sırasında uzaklaştırıldıktan sonra tüketime uygun hâle gelir.

Meyveler, renk verme özelliğiyle meyve suyu, reçel, marmelat gibi gıda üretimi alanında ve insan sağlığına yararlı özellikleriyle de tıbbi alanda, yoğun şekilde kullanılmaktadır.
Doğal yetişme ortamı olan ormanlık alanların kenarlarında, doğal çit karışımının parçası olarak bulunur. Soğuk havalara dayanıklıdır, nemli-güneşli yerlerde hızla büyür ve çok kolay yetiştirilebilir. Az gölge ortamlara uyum gösterse de meyve tutumu ve meyvelerin gelişmesi açısından güneşli konumu tercih eder. Kıyı koşulları ve atmosfer kirliliğine de uyum gösterebilir.
Bitki, nemli ve organik maddelerce zengin toprakları tercih eder. Tuzlu topraklar hariç, kumlu-killi vb çeşitli topraklarda da yetişir. Hafif asitliden hafif alkaliye, farklı pH değerlerine sahip topraklara uyum sağlar. Genellikle kuraklığa dayanıklı değildir; özellikle genç bitkiler düzenli sulanmalıdır. Olgun bitkiler kurak koşullara kısmen dayanıklı olsa da düzenli sulama daha iyi meyve verimi sağlar.

Yetiştirilmesinde, çok az bakım yeterlidir. Ölü veya hasarlı dalların budanması gerektiğinde, işlem kış sonu veya ilkbahar başında yapılmalıdır. Bitki, sert budamaya da dayanıklıdır.
Üretimi, hem çelikle vejetatif olarak, hem de tohumla generatif olarak yapılır. En yaygın yöntem, çelikle çoğaltmadır. Yöntem, sağlıklı bitkiden ilkbahar sonunda alınan, yaklaşık 15-20 cm uzunluğundaki yarı odunsu çelikler ya da sonbaharda alınan odunsu çeliklerin köklendirilmesiyle uygulanır.
Tohumla üretimde, 'dormansi' (uyku hâli )sorunu olduğu için, tohumların çimlenmesi çok uzun sürebilir. Tohumlar, sonbaharda olgunlaşır olgunlaşmaz, soğuk alana ekilir ve ilkbaharda çimlenir. Kontrollü koşullarda yetiştiricilik için tohumlara, iki ay ılık ve ardından da iki ay soğuk katlama uygulanmalıdır. Fideler, ele gelecek kadar büyüdüğünde, tek tek saksılara dikilir. Sağlıklı büyüme sağlanırsa genç fidanlar, yaz başında kalıcı yerlerine dikilir.


Ağaç mürver, kentsel yeşil alanlarda hem estetik hem de işlevsel yönden değerlidir. Doğal görünüm istenen alanlarda, süs bitkisi olarak kullanılabilir. Özellikle ilkbahar-yaz aylarında beyaz çiçekleriyle, sonbaharda da parlak siyah renkli meyveleriyle dikkat çeker. Koyu yeşil renkli yaprakları ve beyaz renkli çiçekleriyle karşıt görünüm sağlayarak, bahçenin genel görünümünü zenginleştirir. Aynı zamanda, yüksekliği ve koyu tonlardaki yapraklarıyla kısa boylu bitkilerin arka planında yoğun ve hoş görünüm oluşturur. Tüm bu özellikleriyle bahçelerde vurgulayıcı konumdadır ve fon bitkisi olarak kullanılır.
Hızlı büyümesi ve rüzgârlara dayanıklı olması nedeniyle, ormanlık alanların yeniden oluşturulmasında kullanıma uygun öncü bir türdür. Kök sistemi sığ ve lifli olduğundan, toprak erozyonunun önlenmesinde yararlanılabilir. Özellikle yamaçların ve dere kıyılarının erozyona karşı sağlamlaştırılmasına yardımcı olur.
Bitki, yetiştiği bölgenin yaban hayatı açısından önemlidir. Özellikle bitkiyi barınak veya yuvalama alanı olarak kullanan kuşlar, aynı zamanda meyvelerinden besin kaynağı olarak yararlanır. Beyaz salkım çiçeklerinin polenleri, bal arıları gibi birçok böceğe besin sağlar.


Yaban hayatı için değerli olması sebebiyle, karışık çitlerde ilk akla gelen bitkilerden biridir. Kırsal alanda yaban hayatı desteklemek için, kızılcık (Cornus sp.), çobanpüskülü (Ilex sp.), kartopu (Viburnum sp.) gibi türlerle birlikte dikilmesi daha yararlı sonuç verir. Böylece, ağustos ayından aralık ayına kadar olan dönemde, çiçekleriyle; daha sonra da meyveleriyle, yaban hayatın sürdürülmesine önemli katkı sağlar.



Şevket Alp
Prof. Dr.; Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi


Fotoğraflar: Şevket Alp

Kaynaklar Atkinson, M.D. Atkinson, E. "Sambucus nigra L." Journal of Ecology, 90 (2002): 895–923.
Davis, P.H. Flora of Turkey and East Aegean Islands, Edinburgh, 1984.
Enescu, C.M. Houston Durrant, T. Caudullo, G. Sambucus nigra L. in Europe: distribution, habitat, usage and threats, 2016.