Yeryüzünde karbondioksit seviyelerinde gözlenen küresel artış, günümüzde çok çeşitli verilerle kanıtlanmış durumdadır. Üretimde kömür kullanımının başladığı sanayi devriminden bu yana, fosil yakıtlara olan bağımlılığın artması, yanlış arazi kullanımı, ormansızlaşma, yeşil alanların giderek azalması gibi sebepler, karbondioksit seviyesinin önemli ölçüde artmasına yol açmıştır.
Atmosferdeki karbondioksit seviyesi, 1750 yılında 280 ppm değerinde ölçülmüş iken; bu değer, 2020'de yaşanan "Covid Pandemisi" ne rağmen, 2021 yılında önemli ölçüde artış göstermiş ve 414 ppm değerinde ölçülmüştür. Mevcut artış oranının, 1960'lı yılların dört katı olduğu bilinmektedir.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından, 2023 yılında yayımlanan kapsamlı raporda; insan kaynaklı küresel ısınmanın 1,1 dereceye ulaşması sonucunda, dünyanın ikliminde benzeri görülmemiş değişiklikler yaşandığı açıklanıyor. Aynı yıl, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan rapora göre de; 2023 yılında rekor düzeyde sıcaklıklar kaydedildiği doğrulanıyor.
Raporda, sera gazı seviyelerinde, yüzey sıcaklıklarında, okyanus sıcaklıklarında ve deniz seviyesinde önemli artışlar olduğu belirtiliyor. Ayrıca, ısı dalgaları, seller, kuraklıklar ve orman yangınları gibi aşırı hava olaylarının, milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkilediği ve büyük ekonomik kayıplara yol açtığı kaydediliyor.

Konuya ilişkin yayımlanan raporlarda, hâlen yaşanmakta olan ve etkisini giderek daha da artıracağı vurgulanan bazı olaylar aşağıda sıralanıyor.
* Uzun ve şiddetli kuraklıklar neticesinde, toprak üstü bitki tabakası zayıflamaktadır.
* Beklenen olağan yağışlar yerine, iklim değişikliği etkisiyle âni ve şiddetli yağışlar görülmekte. Nitekim son yıllarda bazı yerlerde, beklenen aylık toplam yağışın tamamı yaklaşık 1-2 saat içinde gerçekleşmektedir.
Âni ve şiddetli yağışlar, zayıf toprak tabakasını daha kolay tahrip etmekte ve yüzeydeki verimli tabakayı kolayca süpürmektedir.
* Doğa tahribatı ile gücünü kaybetmenin yanısıra, betonlaşma ve asfalt kaplama yüzünden geçirgenliği kalmayan toprakta süzülüp emilemeyen yağmur suları, yüzeyde akarak sel oluşturmakta ve beraberinde toprak örtüsü kaybını daha da hızlandırmaktadır.

* Böylece, yüzbinlerce yılda oluşan toprağın organik tabakası, çok kısa sürede kaybedilmektedir.
* Şiddetli yağmur suları, kar gibi toprak yüzeyinde tutulamadığı için, doğal bitki örtüsüne faydalı olamamakta ya da kısıtlı fayda sağlamaktadır.
* Artan sıcak hava dalgaları, mevcut organik üst toprağın bozulmasını daha da hızlandırmaktadır.
İklim sorunları karşısında neler yapılabilir; nasıl önlemler alınabilir; bahçe kurarken nelere dikkat etmelidir; iklim dostu bahçeler mümkün mü; sürdürülebilirliği nasıl sağlanabilir?.. İklim dostu sürdürülebilir bahçeler oluşturmak için, aşağıdaki önlemler göz önüne alınmalıdır.

Suyun Verimli Kullanımı
Öncelikle bahçe tasarımlarında tercih edilecek bitkilerin, suyu az kullanma özelliğine sahip olması göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle tasarımda, su tüketimini az olan, kuraklığa dayanıklı yerel koşullara uyum geliştirmiş bitkiler tercih edilmelidir. Yağmur suyu hasadı yapılarak, sarnıçlarda ve depolarda biriktirilen suyun tekrar kullanımı mümkündür. Damlama metodu sayesinde, suyun daha tasarruflu tüketimi sağlanabilir. Ayrıca, malçlama yöntemi uygulanarak, sulama sırasında buharlaşma yoluyla su kaybı en az düzeye indirilebilir.

Yerli ve Uyumlu Bitki Kullanımı
Yerel bitkiler, zaman içinde bulundukları toprak yapısına ve iklim koşullarına uyum sağladıkları için daha az bakım gerektirir. Aynı zamanda bu bitkiler, iklim koşullarına dayanıklı, aşırı hava olaylarına karşı dirençli türlerdir. Bitki seçiminde yerel türlerin tercih edilmesi, ekolojik hafızanın korunması açısından da önemlidir.


Toprak Alanların Korunması
Kompost ve organik gübre kullanımı, toprağın yapısını güçlendiren ve su tutma kapasitesini artıran uygulamalardır. Toprağın devamlı işlenmesinin önüne geçilerek, yapısal dengesinin korunması ve karbon salınımının azaltılması sağlanabilir. Bunun yanısıra, alanda yer örtücü ve rüzgâr örtücü bitkilerin kullanımı tercih edilerek, toprak kaybının önlenmesi mümkündür.


Biyoçeşitliliğin Desteklenmesi
Bahçe düzenlemesinde, Tek çeşit bitki grubu kullanmak yerine; ağaçlar, çalılar, yer örtücüler ve otsu bitkilerin birarada bulunduğu, çok katmanlı yapı oluşturulabilir. Böylece uygulanan çok çeşitlilik sayesinde, hem ortamda doğallık, hem de ekosisteme katkı sağlanabilir. Ayrıca arılar, kelebekler gibi polinatör canlılar için çekim özelliği olan bitkiler tercih edilerek biyoçeşitliliğe destek verilebilir. Bunun için uygulamada kuşlar, böcekler ve diğer küçük canlıların yaşam koşullarına uygun barınaklar ve su kaynakları düzenlenmelidir.


Karbon Ayak İzinin Azaltılması
Doğada karbon ayak izini azaltmak amacıyla bahçe yapılarında ve peyzaj düzenlemelerinde, sentetik gübre ve pestisit kullanımından kaçınmak mümkündür. Bu kapsamda, geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı tercih edilebilir.


Mikro İklim Alanlarının Oluşturulması
Rüzgâr hızını ve güneş ışınlarının etkisini azaltmak için ağaçlar ve çalılar kullanılarak mikro iklim alanları yaratılabilir. Ayrıca, küçük su birikintileri ve havuzlar oluşturularak, çevre sıcaklıklarının dengelenmesi sağlanabilir.
İklim sorunlarına çözüm oluşturmak üzere, sürdürülebilirliği olan bahçe düzenlemesinde tercih edilen bitkilerin; kolay bakım gerektiren, kurak koşullara uyum geliştirebilen, doğaya uyumlu yerel bitkilerle tasarlanması gerekir. İstanbul koşullarında iklim dostu sürdürülebilir bahçe oluşturmak isteyenler için, uygun önerilerin yer aldığı listedeki bitkiler şöyle sıralanabilir.


Ağaçlar ve Çalılar
Akçaağaç(Acer sp.)
Kızılağaç (Alnus glutinosa [L]. Gaertn.)
Gürgen (Carpinus betulus L.)
Katranağacı(Cedrus libani A.Rich.)
Yayılıcı ardıç(Juniperus horizontalis Moench)
Oya ağacı (Lagerstroemia indica L.)
Defne(Laurus nobilis L.)
Zeytin (Olea europaea L.)
Meşe(Quercus sp.)
Kuşburnu(Rosa canina L.)


Çokyıllık Otsu Bitkiler ve Soğanlılar
Acıpelin (Artemisia absinthium L.)
Kırsenet (Eryngium campestre L.)
Sarıçalı papatyası(Euryops pectinatus [L.] Cass.)
Eceıtırı(Geranium sanguineum L.)
Sümenit (Inula viscosa [L.] Aiton)
Göksüsen (Iris x germanica L.)
Fener çiçeği (Kniphofia uvaria [L.] Oken)
Lavanta (Lavandula angustifolia Mill.)
Nergis(Narcissus sp.)
Biberiye (Rosmarinus offcinalis L.)
Adaçayı (Salvia sp.)
Lavantin (Santolina chamaecyparissus L.)
Bozkarabaş (Stachys byzantina K.Koch)
Lâle (Tulipa sp.)


Nihan Sevinç Muşdal
NGBB Peyzaj Yüksek Mimarı


Fotoğraflar: NGBB Arşivi