Lavantanın Çelikle Üretimi
Lavanta (Lavandula sp.), ballıbabagiller
(Lamiaceae) ailesine mensuptur.
Akdeniz çevresine özgü, yaklaşık
bir metreye kadar boylanabilen,
çalı formunda, çok yıllık bitkidir.
Bitkinin yaprakları, karşılıklı dizilim
gösterir. Dar, uzun, gri-yeşil
renkli yapraklar, yoğun aromaya
sahiptir. Kışın yapraklarını dökmez;
bu sebeple yıl boyu dekoratif
görünüm sunar. Çiçekleri, uzun
ve ince saplar üzerinde, mor-mavi-
pembe-beyaz renklerde açar. Çiçeklenme
dönemi, yaz aylarıdır
Sıcak, güneşli ortamlarda ve
geçirgenliği iyi olan, hafif asidik
topraklarda yaşamayı sever. Soğuk
iklim koşullarına dayanıklılık gösterdiği
gibi, kuraklığa da oldukça
dayanıklıdır. Aşırı sulama, kök çürümelerine
yol açabilir.
Bitkinin çoğaltılmasında kullanılan
başlıca yöntem, çelikle üretimidir
Lavanta çelikleri, ilkbahar
ve yaz aylarında, sağlıklı-taze sürgünlerden
alınır. Bitkinin gelişim
döneminde olduğu bu aylarda alınan
çelikler, daha hızlı köklenme
gösterir. Bu dönemde, sıcak hava
koşullarından dolayı, bitkinin sulama
ihtiyacı artabilir.
İlkbaharda gelişim süreci başlayan
ve yazın çiçeklenme gösteren
lavantalar, sonbahar aylarında kışa
dönük dinlenme dönemine hazırlanır.
Yazın büyümüş olan sağlıklı
ve olgun sürgünlerden çelik alınır.
Bitkinin gelişiminin yavaşlamaya
başladığı bu aylarda alınan çeliklerin
köklenmesi, daha yavaş gerçekleşir.
Bu dönemde, serin ve nemli
hava koşulları sebebiyle, sulama
ihtiyacı daha az olur.
İlkbahar ve yaz aylarında alınan
çelikler, hızlı köklenme ve gelişim
gösterirken; sonbaharda alınan
çelikler, daha dayanıklı bitkilerin
oluşmasını sağlayabilir. Her iki dönem
için de bazı olumlu ve olumsuz
özellikler söz konusudur.
Uygulama aşamasında, bitkinin
sürgünlerinden keskin ve steril bir
makas yardımıyla alınan çelikler,
8-10 cm uzunlukta olmalıdır. Kesim
işlemi sırasında dikkat edilmesi
gereken önemli noktalardan
biri, çeliklerin alındığı bitkinin
sağlıklı ve hastalıksız olmasıdır.
Aksi takdirde, yeni bitkiye hastalık
bulaşma riski artar.
Alt kısmından düz kesim yapılan
çeliğin tepe kısmında, bir miktar
yaprak bırakılır ve alttaki yapraklar
temizlenir. Tepedeki uzun yapraklar
da uçlarından biraz kesilmelidir.
Çeliğin tepe kısmında kesim yapıldığında, karşılıklı gözlerin yaklaşık 1 cm üzerinden, verev kesim yapılmalıdır. Düz kesim yapıldığında, kesim yüzeyinde su birikebilir ve bu da çürümeye yol açabilir. Oysa verev kesim yapıldığında, su kesilen bölgeden akıp gider ve birikme olmaz; böylece çürüme riski de ortadan kalkmış olur.
Dikim yapılacak saksının seçiminde, ortamdaki fazla suyun uzaklaşması için, dip deliklerinin olmasına özen gösterilmelidir. Çeliklerin dikiminde, yaprakları temizlenen kısımların köklenme ortamında kalması gerekir. Dikimde, istenirse toz-sıvı-jel formlu köklendirme hormonları kullanılabilir. Bu hormonlar, çeliklerin daha hızlı köklenmesine yardımcı olur. Uygulama, çeliklerin hormona daldırıldıktan sonra dikilmesi şeklindedir. Dikimden hemen sonra, sulama yapılır. Çok sulama, çeliklerin çürümesine; az sulama ise kurumasına neden olacağından, dengeli sulama yapılmalıdır. Çelikler, kışın dona maruz kalmayacakları uygun kapalı ortamda muhafaza edilmelidir.
Uygun köklendirme ortamı için; perlit, torf veya % 50 perlit + % 50 torf karışımı kullanılmalıdır. Perlit, volkanik kayadan elde edilen hafif ve gözenekli malzemedir. Hem suyu tutar, hem de drenaj sağlar. Böylece, dengeyi korur ve köklerin hava almasına yardımcı olur. Torf ise organik maddelerin uzun yıllar boyunca su altında kalmasıyla oluşan lifli doğal maddedir. Su tutma kapasitesi yüksektir ve kök gelişimini destekleyen, uygun nemli ortamı sağlar
Sonbaharda çeliklerin köklenme
süresi, genellikle 6-8 haftadır. Bu
süre, çeliğin kalitesi, ortam koşulları,
sıcaklık, nem, köklenme ortamı
ve hormon kullanımı gibi hususlara
göre değişim gösterir. Sonbaharda
düşen sıcaklıklar ve güneş ışığının
azalması, köklenme sürecini etkiler
ve süreyi uzatır.
Çeliklerin köklendiğini anlamak
için, dikimden yaklaşık birbuçuk
ay sonra hafifçe çekip kökün
tutunup tutunmadığı kontrol
edilebilir. Eğer hafifçe çekildiğinde,
çelik yukarı gelmiyor ve direnç
hissediliyorsa, bu köklenmenin
başladığını gösterir.
Sonbahar döneminde alınan
çeliklerden, ilkbaharda köklenen
yeni bitkiler elde edilir. Bu yeni
bitkiler, yaz aylarında yeniden
büyümeye başlar ve sağlıklı gelişimini
sürdürür. Her bitki, kendi
saksısında veya bahçedeki uygun
alanda yer bularak ortamı zenginleştirir.
Bu süreçte, yaşam alanlarında
sadece göz alıcı görünüm
sunmakla kalmaz, aynı zamanda
hoş kokusuyla da farklılık yaratır.
Sonuç olarak lavantanın sonbahar
dönemi, hem bitki çoğaltma hem
de bahçecilik açısından, önemli
olanaklar sunmaktadır.
Lavanta, sadece bahçecilikte
değil, günlük yaşamda da birçok
fayda sağlayan çok yönlü bitkidir.
Tıbbı ve kozmetik olarak sabun,
yağ, parfüm yapımında; gıda olarak
çaylarda, tatlılarda kullanılır.
Aromaterapi seanslarında stres
azaltıcı olarak kullanımı gibi farklı
uygulama alanları da vardır.