Dünyanın Durumu 2023
Bitkiler ve Mantarlar
2023 yılı itibarıyla, dünyada betimlenen damarlı bitki sayısı 350.386’dır. Ciğerotları ve algler dâhil, bitkilerin toplam sayısının 450.000 olduğu tahmin edilir ve bunların 400.000’i tanımlanmıştır. Toplam sayısı 2,5 milyon olduğu tahmin edilen mantarların ise sadece 155.000’i tanımlanmıştır. Omurgalı hayvanların tahminî sayısı, 80.500 ve 74.420’si tanımlı; omurgasız hayvanların tahmini sayısı, 8,5 milyon ve 1.461.728’i tanımlıdır.
Dünyada ilk mantarın, 1,3 milyar
yıl önce belirdiği ve hayvanlarla
diğer yakın organizmaların atası
olduğu bilinmektedir. Mantarlar,
hayvanlar gibi besinleri yiyip sindirerek
değil, çevresinde bulunan
gıdaları özümseyerek beslenir. Bu
nedenle geniş yüzeylere ve nemli
çevreye gereksinim duyarlar.
Mantarlar, ya çok hücreli ve
'hif' denilen ince filamentlerle 'miselyum'
denilen ağ yapısını oluşturur;
ya da mayalar gibi basit,
küremsi ve tek hücreli yapıda olur.
Genelde beslenme stratejilerine
göre, nemli ortamlarda ve gıdaların
içinde ya da yakınında olmak
zorundadırlar. Bu sebeple çoğunlukla
miselyumlar saklı kalır.
Mantarlar; toprak, su, çürük
odun, çürük yaprak gibi ölü materyal
yiyenler (saprotroflar) ve
canlı organizmada yaşayanlar (biyotroflar)
olmak üzere ikiye ayrılır.
Biyotroflar zararsız, yararlı
veya organizmalar arası ilişkilere
göre sahiplerine zararlı olabilir.
Çoğunlukla mantarlar, havada
uçuşan sporlarıyla, hayvanlara
tutunarak veya su damlacıklarıyla
yayılır. Bunun için öncelikle
şapkalı mantarlar, trüfler vb gibi
spor-taşıyan formlar oluştururlar.
Liken oluşturan mantarlar, sürekli
spor taşıyan yapılara sahiptir. Algler
ve bakteriler ya da her ikisiyle
simbiyotik ilişki kuran mantarlar,
eşleri tarafından fotosentez edilen
karbohidratlarla beslenir. Bu durumda
üremeleri için, nemli ortama
gereksinim duymazlar.
Mantarların boyu, çok minikten
inanılmaz büyüklükteki
boyutlara ulaşabilir. "Koyu bal
mantarı" da denilen "Armillaria
ostoyae" türü mantar, 10 km2ye
ulaşan boyutuyla dünyada bilinen
en büyük organizmadır.
Son yıllarda genomik (sadece
organizmanın DNA yapısının
incelenmesi) ve metagenomik
(organizma kompleksinin DNA
yapısının incelenmesi) alandaki
gelişmeler sonucunda; mantar
türlerinin sayısı, 1,5-6,3 milyon
olarak tahmin edilmektedir. Ancak,
bu konuda genel kanı olarak
ifade edilen en gerçekçi tahmin,
mantar türlerinin sayısının yaklaşık
2,5 milyon olabileceğidir.
Halen her yıl 2500 mantar türü,
bilimsel literatüre kaydedilmektedir.
Bu hızla tüm türlerin betimlenmesi,
750-1000 yıl alacak
demektir. Metabarkodlama yöntemiyle
her yıl, yaklaşık 50.000
yeni mantar türünün bulunabileceği
tahmin ediliyor.
Dünyada 2020 yılından beri,
8600’ü aşkın bitki türü ve 10.200’ü
aşkın mantar türü tanımlanmıştır.
Kuzey Avrupa’da ağaçlar, biyokütlenin
% 80’ini % 3 çeşitlilikle
oluşturur. Sikas (Cycadaceae) ailesinin
% 68’i, yok olma tehlikesiyle
karşı karşıyadır. Çiçekli bitkilerin
ise % 45’i, yok olma tehlikesi altındadır.
Karabiber (Piper nigrum
L.) türünün de dâhil olduğu, geniş
kapsamlı "Piperaceae" familyasındaki
türlerin % 60’ı, yok olma tehdidi
altındadır.
Günümüzde bilinen orkide türlerinin
çoğu, son 5 milyon yılda
evrimleşmiştir. Yeni araştırmalara
göre, orkidelerin geçmişi 83 milyon
yıl öncesine dayanmaktadır.
Dünyanın, Antarktika hariç her yöresinde, 750 cins kapsamındaki
30.000 orkide türünün yetiştiği
saptanmıştır. Bunlar arasında vanilya
orkidesi (Vanilla planifolia
Andrews), arı salebi (Ophrys apifera
Huds.), gece açıp gündüz kapanan
"Bulbophyllum nocturnum
J.J.Verm., de Vogel, Schuit. & A.
Vogel" gibi türler sayılabilir.
Salepgiller (Orchidaceae) familyasının,
beş alt familyası vardır;
"Apostasioideae", "Cypripedioideae",
"Epidendroideae",
"Orchidoideae", "Vanilloideae". Bu
alt familyalar, daha alt takımlara
ve sınıflara, onlar da cinslere ve
türlere bölünür.
Türkiye, biyoçeşitlilik yönünden
incelendiğinde, küresel tür
çeşitliliğinin % 50’si açısından,
15 botanik ülke arasında bulunur.
Küresel filogenetik çeşitliliğin
% 50’si açısından ise 33 botanik
ülke arasında yer alır.
Dünyada bitki verisi yönünden,
32 karanlık nokta belirlenmiştir.
Bunların dağılımı şöyledir:
- Tropikal Asya’da, 14 ülke; Assam,
Bangladeş, Borneo, Filipinler,
Himalayalar (Doğu ve Batı bölgeleri),
Hindistan, Laos, Malaya,
Myanmar, Sumatra, Tayland, Vietnam,
Yeni Gine.
- Güney Amerika’da, 9 ülke;
Bolivya, Brezilya [Kuzey ve Güneydoğu
bölgeleri], Ekvador,
Kolombiya, Kosta Rika, Panama
Peru, Venezuela.
- Ilıman Asya’da, 6 ülke; Çin
(Orta Güney ve Güneydoğu bölgeleri),
İran, Özbekistan, Tacikistan,
Türkiye.
Tropikal Asya ve Güney Amerika’da
bazı ülkelerin, bilimsel
açıdan meçhul yüzlerce bitki türüne
ev sahipliği yaptığı tahmin
edilmektedir. Bilimin henüz tanımlayamadığı
türlerin çoğu, o
ülkelerde yerel halk tarafından
kullanılmaktadır.
Dünya’daki canlılardan; omurgalı
hayvanların % 80’i, bitkilerin
% 18’i, omurgasız hayvanların %
1,8’i, IUCN Kırmızı Listeleri'nde
yer almaktadır. Ancak, mantarların
sadece % 0,4’ü, koruma statüsüne
sahiptir.
Dünyada yetişen 221.399 endemik
bitkiden, % 58’i olan 127.643
endemik bitkinin, hiçbir koruma
statüsü bulunmamaktadır.