Nüfusun ve şehirleşmenin her geçen gün arttığı günümüzde, bir yandan kentler daha fazla büyüyüp daha kalabalık hale gelirken, aynı zamanda kentlerdeki yeşil alanlar da küçülüp azalmaktadır. Oysa olması gereken bunun tam tersidir; yani, artan nüfusla birlikte yeşil alanların da artması gerekir. Çünkü yeşil alanlar, temiz hava için, mikro iklim ve biyoçeşitlilik için yaşamsal önemdedir.

Sağlıklı bir şehir ortamı oluşturmak için, en önemli yatırımlardan biri, yeşil alanlara yönelik çalışmalardır. Yaşanabilir şehirlerin planlamasında yeşile, ağaçlara, çalılara, çok yıllık bitkilere ayrılan alanlar, nüfusa ve şehirleşmeye uygun oranda artırılmalıdır. Bu amaçla özellikle büyük şehirlerde yapılacak bazı uygulamalar önem kazanır.

Şehirde yer alan bazı büyük ölçekli okul bahçeleri, herkes tarafından erişilebilen ve kullanılabilen alanlara dönüştürülecek şekilde planlanmalıdır. Böylece bu alanların sadece öğrenciler tarafından değil, dönüşümlü olarak diğer insanlar tarafından da kullanılabilmesi sağlanır. Tabi bunun için, öncelikle okul bahçelerindeki düzenlemenin, yeşil alan tasarımına uygun hale getirilmesi, beton kısımların da bu yaklaşıma göre dönüştürülmesi gerekir.

Şehirlerde karayollarının kapladığı alanlar giderek artmakta, insanlar yollarda daha fazla vakit geçirmektedir. Bu yolların kenarları ve çevre kısımları, yörenin doğal bitkilerinin kullanımıyla düzenlenerek yeşil alanlara dönüştürülebilir. Uygulamada bitki seçimi, özellikle toz ve gürültü kirliliğini önlemeye yönelik bazı bitkilerin tercih edildiği şekilde planlanabilir. Böylece, çok yönlü yararlanma sağlanmış olur.

Peyzaj tasarımında, doğal bitkilerin tercih edilerek kullanılmasına özen gösterilmelidir. Çünkü yabancı yurtlu bitkilere göre daha dayanıklı ve daha uyumlu olan doğal bitkiler, özellikle ekosistemle barışık ve sürdürülebilir türlerdir. Uygun koşullarda dikilip yetiştirilmeleri halinde, yerel çevre koşullarına en iyi şekilde uyum sağlar ve bölgesel iklim değişimlerinden daha az etkilenirler.

Doğal türler erozyonu azaltır, toprak verimliliğine katkıda bulunur; genellikle diğer bitki türlerine göre daha az gübre ve ilaca gereksinim duyarlar. Ayrıca, yaban yaşamı için besin ve barınak işlevi görür; sağlıklı ekosistem oluşumuna katkıda bulunurlar. Birçok yabancı yurtlu bitki türünün aksine, dikildikleri alanda aykırı görünüm oluşturmayıp aidiyet izlenimi verirler.

Giderek artan inşaat sektöründe yeşil alanların daha az yer bulması, balkonlar ve çatılarda da bahçe tasarımları ve yeşil alanlar oluşturulmasının önünü açtı. Genellikle bina içinde geniş yeşil alanlar oluşturularak, buralar iç mekân bitkileriyle düzenlenmektedir. Bu konuda, havayı temizleme özelliği olan türlerin tercih edilmesinde yarar vardır. Bitki seçiminde, bakımı çok kolay olan ve her koşulda rahatlıkla büyüyen iki tür örnek verilebilir.

Kurdele çiçeği (Chlorophytum Ker Gawl.)

Salon sarmaşığı (Scindapsus pictus Hassk.)

Geleceğimizi tehdit eden küresel ısınma ve iklim değişikliği ile artan su kıtlığı, bitki seçiminde azami özeni zorunlu kılıyor. Örneğin, yol kenarlarındaki mevcut çim alanlar, çayırlık alanlara dönüştürülebilir. Çok su isteyen geniş çim alanların yerine, daha az su isteyen çok yıllık bitkilerin kullanımı tercih edilebilir.

Küresel ısınmaya önlem oluşturmak amacıyla; toprak zemini kapatan, daha fazla gölgeleme yapan, topraktaki nemi koruyan bitkilere öncelik tanımak gerekiyor. Peyzajda, daha kurakçıl türlere öncelik tanıyan yaklaşım tercih edilmeli; doğru yere, doğru bitkilerin dikimine özen gösterilmelidir. Kurakçıl bitkiler konusunda bazı türler örnek olabilir.

Civanperçemi (Achillea millefolium L.)

Laden (Cistus creticus L.)

Kartli (Cistus salviifolius L.)

Sümenit (Inula viscosa [L.] Aiton)

Karabaş (Lavandula stoechas L.)

Fıskiyeotu (Pennisetum orientale Rich.)

Akbaşlı çalba (Phlomis russeliana [Sims.] Lag. ex Benth.)

Gül (Rosa sp.)

Damkoruğu (Sedum sp.)

Suyun giderek daha da değerli olduğu koşullarda, çevre düzenlemesi planı yapılırken, sıcaklığı absorbe eden ve yumuşatan bazı ağaçların tercih edilmesi uygun olacaktır.

Beşparmakağacı (Acer cappadocicum Gled.)

Kestane (Castanea sativa Mill.)

Aksöğüt (Salix alba L.)

Hercai karaağaç (Ulmus laevis Pall.)

Şehirlerde hava kirliliğini engellemek ve daha temiz çevre oluşturmak amacıyla, havadaki ince tozları tutan bazı ağaç türlerinden yararlanılabilir.

Çınar akçaağacı (Acer platanoides L.)

Huş ağacı (Betula pendula Roth)

Kestane (Castanea sativa Mill.)

Kayın (Fagus orientalis Lipsky)

Mabet ağacı (Ginkgo biloba L.)

Gılediçya (Gleditsia triacanthos L.)

Çobanpüskülü (Ilex aquifolium L.)

Avrupa Ladini (Picea abies [L.] H.Karst.)

Ekosistemdeki çeşitliliği korumak amacıyla, floranın yanısıra faunanın da önemli olduğu unutulmamalıdır. Bunun için, tozlaştırıcı canlıları çekecek bitki türlerinin tercih edilmesinde yarar vardır. Bu konuda çeşitli bitki türleri örnek verilebilir.

Soğan (Allium sp.)

Yıldızpatı (Aster sp.)

Kızılcık (Cornus mas L.)

Çiğdem (Crocus sp.)

Kardelen (Galanthus sp.)

Oya ağacı (Lagerstroemia indica L.)

Adaçayı (Salvia sp.)

Katırtırnağı (Spartium junceum L.)

Sığırkuyruğu (Verbascum sp.)


Nihan Sevinç Muşdal
Peyzaj Yüksek Mimarı

Boeri Studio Architects

"Yeşil Binalar - Yeşil Şehirler" uygulamasına ilişkin önemli örneklerden biri, 2014 yılında Milano'da ödül alan, "Bosco Verticale" [Dikey Orman] projesidir. Bu proje, kentleşmenin tahribatını en aza indirmek, şehrin oksijen ve yeşil alanlarına çözüm bulmak amacıyla, "Boeri Studio Architects" tarafından tasarlanmıştır.

"Bosco Verticale" yapısı, 76 metre ve 110 metre yüksekliğindeki iki kuleden oluşuyor. 480 ağaç ve 300 bitki barındıran yapı, yaşayan yeşil bina görünümündedir. Seçilen bitkiler mevsimlere göre renk değiştirse de çoğunlukla herdem yeşil bitkiler tercih edilmiş, yapraklarını döken türlere de yer verilmiştir. Uygulamanın amacı, kış aylarında evlerin güneş enerjisinden yararlanmasını sağlamaktır.

Firma, Milano örneğinden başka, İtalya'da ve dünyanın diğer noktalarında da dikey orman projeleri tasarlamış ve bunların bazılarını hayata geçirmiştir. 2021 yılında, İtalya'nın tarihi merkezlerinden Treviso'da inşa edilen ''Ca'delle lzaie Treviso'', 8000 metrekarelik alan üzerinde yer alan üç binadan oluşmaktadır. Binaların iki cephesinde kullanılan 400 çalı ve 120 ağaç ile yeşillendirme sağlanmıştır.

Aynı yıl içinde Hollanda'nın Utrecht şehrinde, kentsel bir ekosistem alanı oluşturmak amacıyla tasarlanan ''Wonderwoods'' projesinde; 105 m yüksekliğindeki kulenin cephelerine yerleştirilen, yaklaşık 10 bin bitki ile 41 ton oksijen üretilmesi planlanmıştır. 2019 yılında, Kahire'de ''Vertical Forest Cairo'' projesi ve Arnavutluk'ta ''Vertical Forest Tirana'' projesi de benzer yaklaşımla uygulanır. Kahire'de binanın balkonlarında, yaklaşık 350 ağaç ve 14 bin herdemyeşil bitki eklenmiş; Arnavutluk'taki projede ise yaklaşık 3200 bitki ile dikey orman oluşturulmuştur.

Kaynaklar
www.stefanoboeriarchitetti.net