NGBB Gülbağı Koleksiyonu'nun oluşturulmasına, 2018 yılında, yurtdışındaki diğer botanik bahçelerinden temin edilen gül tohumlarının, NGBB’de üretilmesiyle başlandı. Türkiye’nin doğal gül türlerinin koleksiyona dâhil edilmesine yönelik çalışmalar, 2021 yılında Motor Aşin firmasının, koleksiyonu dört yıl süreyle destekleme kararıyla sürdürüldü. Bu kapsamda ilk arazi çalışması, 2022'de Gaziantep çevresinde yapılmıştı.

2023 yılındaki arazi çalışması, Türkiye’deki gül türlerinin yoğun bulunduğu Erzincan - Erzurum hattında planlandı ve 5-10 Haziran'da gerçekleştirildi. Çalışmaya Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nden Salih Sercan Kanoğlu, Belgin Kanoğlu, Ayşegül Akdan ile Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fatih Yayla katıldı. 5 Haziran akşamı Trabzon'da biraraya gelen ekip, 6 Haziran'da ilk arazi çalışmasını yaptı.

Birinci Gün

Trabzon'da, Gümüşhane üzerinden Erzincan’a varmak üzere yola koyulduk. Rotamız üzerindeki Zigana tünelini kullanmamız halinde, aradığımız bitkilere ulaşamayacağımız için, eski dağ yolundan gitmeyi tercih ettik. Muhteşem yeşil manzara eşliğinde ilerlerken, yaklaşık 1948 m yükseklikte ilk arazi çalışması yapıldı. Mevsimsel olarak çiçeklenme dönemi olmadığı için, teşhisinde zorlandığımız ilk gül türünden çelik ve tohum örnekleri alarak, teşhis işlemini bahçede bitkinin çiçeklenme zamanına bıraktık.

Gül koleksiyonu için yola çıkmıştık ama diğer bitkileri görmezden gelemezdik; çevredeki dağlâlesi (Anemone blanda Schott & Kotschy), müşkürüm (Muscari sp.), sütotu (Polygala sp.), yonca (Trifolium sp.) bitkilerinden örnekler topladık. Dağ yolunda ilerlerken, ilk teşhis ettiğimiz güller olan it gülü (Rosa dumalis Bechst.) ve has gül (Rosa boissieri Crép.) türlerinden çelik örnekleri aldık.

Daha önce yapılmış arazi çalışmalarından elde ettiğimiz konum bilgileri ile planladığımız rota üzerinde ilerleyerek, Zigana Dağı yolunun son bölümünde yaban gülü (Rosa agrestis Savi) türüne ulaştık. Günün son noktası olan, Gümüşhane’nin Gümüşkaya Köyü'ndeki Gözeler mevkisinde bulduğumuz gülezer (Rosa iberica Stev.) ve gözkıvıştıran (Rosa micrantha Sm.) türleri ile ilk gün beş farklı gül türüne erişmiş olduk. Akşam saatlerinde Erzincan’a vararak kalacağımız otele yerleştik.

İkinci Gün

Erzincan, Sipikor [Keşiş] Dağı ile Ergan Dağı arasındaki ovada kurulu bir şehirdir. İlk günkü rotamız olan Sipikor Dağı'nın güney yamacındaki Üzümlü ilçesi üzerinden, Geyikli Köyü'nün üst kısımlarına devam ettik. Arazide ilk kez canlı halini gördüğümüz, kenger (Gundelia tournefortii L.) bitkisinden herbaryum örneği aldık. Dağ yollarında ilerlerken kenarlarda yeni çiçeklenmeye başlamış peygamber çiçeği (Centaurea sp.), kayagülü (Aethionema sp.), nakıl (Silene sp.), köse yayılımı (Globularia trichosantha Fisch. & C.A.Mey), allıgelin (Tchihatchewia isatidea Boiss.) bitkilerini görmek, günün güzel sürpriziydi.

Günün ilk gül örneği, bodur gül (Rosa pulverulenta M.Bieb.) oldu. Sipikor Dağı’nın daha yüksek rakımlarına ulaştığımızda, daha alt rakımlarda tohumda gördüğümüz kaf navruzu (Iris caucasica Hoffm.) türünün çiçekli örneklerini bulduk. Aynı yerde farklı bir gül türü olan, sipka (Rosa marginata Wallr.) örnekleri topladık.

Arazi çalışmalarında bazen beklenmedik aksiliklerle karşılaşılır. O gün diğer çiçekli bitkilerden örnekler toplarken, Ayşegül arkadaşımızın uyarısıyla sırtına kene yapıştığını gördük. En yakın hastaneye ulaşmak için hemen yola çıktık. Toprak yolda hızla ilerlerken, arabanın sol arkasından gelen sesle lastiğin patladığını fark ettim. Lastiği değiştirmek için durduk; ama eğimli toprak yolda olduğumuz için kaymaya başlayan arabayı düz bir yere yönlendirdik. Yaklaşık on dakikada yedek lastiği taktık ve yola devam ettik. Üzümlü İlçe Devlet Hastanesi Acil servisine vardığımızda, doktorların müdahalesiyle kene çıkarıldı ve kan örnekleri alınarak laboratuvara gönderildi. Bir saat sonra sonuçların temiz çıkmasıyla rahatladık ve çalışmamıza devam ettik.

Günün diğer yarısında, Sipikor Dağı'nın kuzey yamacına, Mecidiye ilçesine doğru devam ettik. Yaklaşık 2250-2300 metre yükseltide, gülbüzük (Rosa hirtissima Lonacz.), sipka (Rosa marginata Wallr.), sakız gülü (Rosa villosa L.), kadıngöbeği (Rosa hemisphaerica J.Herrm) türlerini bulduk. Bu kadar farklı türlerin aynı rota üzerinde, neredeyse yanyana birarada bulunması beklenmeyen bir durumdu.

Üçüncü Gün

Günün rotası, Ergan Dağı - Kemah yolu üzerinden Kemaliye’ye gitmek ve akşam Erzurum’a varmak şeklinde planlandı. Ergan Dağı’nda kayak pisti çevresinde araçla bir noktaya kadar gidebildik. Yayan devam ettiğimiz çalışmada, asker gülü (Rosa orientalis A.Dupont ex DC.) türünü bulmak istiyorduk; ancak her yerde çayırlar arasında bodur gül (Rosa pulverulenta M.Bieb.) türü ile karşılaşıyorduk. Sonunda aradığımız boylu türü de bulduk; her iki gülden canlı örnek ve çelik örnekleri aldık.

Alanda dikkatimizi çeken geven (Astragalus sp.), akşamyıldızı (Hesperis sp.), ketenotu (Linum sp.), sormukotu (Nonea sp.), akyıldız (Ornithogalum sp.), adaçayı (Salvia sp.) türlerinden örnekler topladık. Dağdan inişe geçtiğimiz sırada Fatih hocanın gördüğü ve teşhis ettiği sarı renkli çiçekleri olan kadıngöbeği (Rosa hemisphaerica J.Herrm.) türünden örnekler aldık.

Dağdaki türleri toplandığında rotamız Kemah üzerinden Kemaliye’ye varmak ve bağdagül (Rosa beggeriana Schrenk) türüne ulaşmaktı. Kemah’ı geçtikten bir süre sonra, yol kenarında asfaltın bittiği noktada, "betona inat doğal hayat" dercesine tüm güzelliğini sergileyen, yayla süseni (Iris spuria L. subsp. musulmanica [Formin] Takht.) türüne rastladık.

Yola devam ederek toplama yapacağımız yer olan Kemaliye’ye bağlı Güldibi Köyü’ne vardık. Buradaki nokta, P.H.Davis’in "Türkiye Florası" adlı eserinde belirtiliyordu. Ancak yaptığımız arama çalışmasında, değil bağdagül (Rosa beggeriana Schrenk) türüne rastlamak, herhangi bir gül örneği bile göremedik. Onca yolu boşa gelmiş olmanın moral bozukluğuyla Erzurum’a döndük.

Dördüncü Gün

Arazi planlaması yaparken belirlediğimiz türlerin, biri hariç hepsine ulaşmış ve örnekler toplamıştık. Erzurum çevresinde de hedefimiz, endemik olan algül (Rosa pisiformis [Christ] Sosn.) türünü bulmaktı. Buradaki noktamız da yine Türkiye Florası adlı eserde belirtilmişti. Dünden kalan olumsuz etkinin endişesiyle yola koyulduk.

İlk topladığımız örnek Gelinkaya Köyü yolu üzerinde, karakuşburnu (Rosa spinosissima L.) oldu. Aradığımız tür için habitat; 'nemli çayırlık ve bodur söğütlük, dere kenarı' olarak belirtiliyordu. Gelinkaya Köyü çevresinde de belirtildiği gibi nemli çayırlık ve dere kenarında söğüt ağaçları vardı. Dere kenarındaki söğütlük alana yaklaştığımızda, üzerindeki çiçekler henüz tomurcukta olan bazı gül çalıları gördük. Aradığımız türün en belirgin özelliği, kırmızıya çalan pembe renkli çiçekleriydi; tamamen tüysüz çiçek tomurcuğu ve sapıyla kenarları salgı tüylü olan beşli yaprakları vardı. Dikkatli bakınca, aradığımız türün tüm bu özellikleriyle karşımızda olduğunu farkettik. Arazinin son türünü de bulmuş olmanın sevinci ve rahatlığı ile örneklerimizi topladık.

Çevrede bulunan aslanpençesi (Alchemilla sp.), turnagagası (Geranium sp.), burçak (Lathyrus sp.) türlerinden örnekler topladık. Hedef türlerimiz tamamlanmış olmasına rağmen, yakın çevredeki yaygın türlerden örnekler edinmek için Sorkunlu Köyü’ne yöneldik. Burada mezarlık olarak belirtilen noktanın karşısındaki evin bahçe duvarı üzerinde, hokka gülü (Rosa gallica L.) türünü bulduk. Aynı yerde, tam tanımlayamadığımız farklı bir gül (Rosa sp.) türünden de örnekler alarak yola devam ettik.

Algül türünün çiçekli örneğini görebilme umuduyla dere kenarında arama yaptık; ancak, hemen hemen aynı yükseltide bulduğumuz örnekler de yine ilkinde olduğu gibi tomurcuklanma halindeydi. Çevrede gördüğümüz diğer türlerden mübarekotu (Geum rivale L.), müşkürüm (Muscari sp.), (Silene sp.) türlerinden örnekler topladık.

Çalışmayı bitirmeye karar vererek Erzurum’a dönmek üzere yola çıktık. Yol üzerinde, mor renkli çiçekleriyle dikkatimizi çeken ve Türkiye’de nadir görülen, mor sığırkuyruğu (Verbascum wiedemannianum Fisch. & C.A.Mey.) türü, çalışmada son örneklediğimiz bitki oldu.

Altı gün süren, ancak dört günü arazide geçen çalışma boyunca, 118 farklı bitkiden örnekler toplandı. Bunlardan 26 bitki türü, NGBB için yeni örnektir. Toplam 80 bitkiden herbaryum örneği, 44 bitkiden canlı dikim örneği, 23 bitkiden çelik örneği, 5 bitkiden tohum örneği alındı.


Salih Sercan Kanoğlu
NGBB Müdür Yardımcısı
NGBB Bahçecilik Bölümü Başkanı