Nesnelerin, duyguların, düşüncelerin, insan zihnindeki soyut betimleri ve ona kattığı anlam ya da anlam yüküne, ‘kavram’ denir. Bu ifadenin anlamsal boyutuna bakıldığında, akla gelebilecek ilk göreceli kavram, ‘zaman’ olabilir.
İnsan zihni, gördüğü her şeyi anlamlandırmaya çalışır. Bu tür zihinsel çalışmaların ürünü olarak, zaman sözcüğü kapsamındaki gün-ay-yıl gibi kavramlar, matematiksel ifadelerle tanımlanmaya çalışılsa da zaman kavramı konusuna ilişkin arayışlar hâlâ sürmektedir. Matematiğin temelini oluşturan arayışlar sayesinde, zaman kavramının tanımladığı alanlardaki konumumuzun belirlenmesi gerçekleşir.
Latince parmak anlamına gelen “digitus” kelimesiyle başlayan serüvende, sözcüğün zamanla sayı-rakam anlamındaki “digit” kelimesine evrilmesi sonucu, kavramlar daha anlaşılabilir hale gelmiştir. Artık “gece” dendiğinde, insanların yaklaşık hangi sayısal değerden bahsettiği belirgin şekilde anlaşılmaktadır.